29 Mart 2012 –“Nükleersiz Bir Dünya Mümkün!” Basın Toplantısı Haberleri – İstanbul

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

‘Nükleer silahlar da kaldırılsın’ / Radikal – 30 Mart 2012

Hiroşima mağduru Lee (soldan ikinci) Taksim de pankart açarak nükleersiz bir dünya, istedi.  “Güneşli bir hava vardı. Birden güneşten parlak bir ışık oluştu. Bombanın düştüğü yere 2.3 km uzaktaydım. Kalktığımda her yer karanlıktı. Toz bulutları gittiğinde etrafımı görebildim. İnsanlar yardım istiyordu. Benim yüzümde yaralar oldu. Günlerce annem yaralarda oluşan kurtları temizledi…” 1945’te Hiroşima’ya atom bombası atıldığında 16’sında olan Koreli Lee Jongkeun, dün Barış Gemisi ile Türkiye’ye geldi. 1983’ten beri dünyayı gezen gemide Hiroşima ve Nagazaki bombalarıyla Fukuşima kazasının mağdurları da vardı. Nükleer silahların ortadan kaldırılması için uluslararası kampanya ‘ICAN’ aracılığıyla gelen 84 yaşındaki Lee “İlk yıllar Amerika’dan nefret ediyordum. Ancak şu anda değil. Çünkü yüz binlerce Amerikalının da nükleere karşı mücadele ettiğini biliyorum. Kalan ömrümde nükleere karşı mücadele edeceğim. Çünkü dünya çok güzel bir yer” dedi.

Lee ve ‘Hibakuşa’ diye anılan Hiroşima mağdurlarının bir sonraki durağı Karadeniz ülkeleri olacak.

Japonya’dan barış gemisi

CNN Türk – 29 Mart 2012

Merkezi Japonya’da bulunan uluslararası bir toplum girişimi olan Barış Gemisi, ‘nükleersiz bir dünya’ sloganıyla çıktığı yolculuğunun 21. limanında İstanbul’a demirledi.

ABD ordusunun Japonya’nın Hiroşima kentine yaptığı nükleer saldırının mağduru Lee Jongkeun’de gemiyle İstanbul’a gelenler arasında yer aldı. Yşadıklarını anlatan Jongkeun, hayatta kaldığı sürece nükleer enerji ve silahlanmaya karşı savaşacağını söyledi.

Taksim Hill Otel’de “Nükleersiz bir dünya mümkün” başlıklı toplantıya Hiroşima saldırısının mağduru Lee Jongkeun, Barış Gemisi Koordinatörü Akira Kawasaki, eski milletvekili Ufuk Uras, Erol Kızılelma, Şenol Karakaş ve sanatçı Şevval Sam katıldı.

Toplantının açılışında konuşan sanatçı Şevval Sam, insanların var olduğu günden bu yana dünyada yaşamın sürekli olarak geliştiği fikrinin doğru olup olmadığının tartışılması gerektiğini söyledi.

Sam, insanların bu tüketim anlayışlarıyla yaşamaya devam ettiği sürece dünyada hayatın sona erebileceğini ifade etti.

İnsanlığın dünyayı yok edebilecek bir güce sahip olduğunu söyleyen Sam, “Her şeyin daha fazlasını istiyoruz. Bunu da kısa zamanda yapmakta ısrarcıyız. Bunu isteyenler dünyanın daha hızlı dönmesini sağlayamadılar ama hayatın hızını artırdılar. Bu çılgın gelişimi için ise önümüze en tehlikeli enerji, nükleer enerjiyi koyuyorlar.” dedi.

İnsanoğlu’nun daha iyi bir yaşam adına ortaya koyduğu alternatiflerin hepsinde daha fazla kar etme anlayışı bulunduğunu kaydeden Sam, “Daha çok para kazanmak ancak katien daha iyi bir yaşam değil. Daha fazla enerji üretmek yerine daha az tüketmeyi alternatif olarak kabul etmiyorlar.” ifadelerini kullandı.

‘FUKUŞİMA, JAPONLARIN NÜKLEER ALGISINI DEĞİŞTİRDİ’

Japonya’daki insanlar açısından nükleer enerji konusunun en önemli gündem maddelerinden birisi olduğunu dile getiren Barış Gemisi Koordinatörü Akira Kawasaki de, “Unutmayın ki; Japonya Hiroşima ve Nagasaki deneyimlerini yaşadı.” dedi.

Hiroşima ve Nagasaki gibi iki acı tecrübeyi yaşayan Japon halkı ve hükümetinin büyük oranda nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasının doğru olduğuna inandığını söyleyen Kawasaki, Japonya’da yaşanan son depremin ardından Fukuşima nükleer santralinde meydana gelen facianın bu anlayışı tersine çevirdiğini sözlerine ekledi. Hiroşima saldırısının mağduru ve tanığı Lee Jongkeun ise, yaşadığı acı dolu günleri anlattı. Nükleer saldırı yapıldığında 16 yaşında olduğunu ve demir yollarında tamirci olarak görev yaptığını belirten Lee Jongkeun, bomba atıldığında hiçbir şey anlamadığını ve sadece bir ışık parlaması gördüğünü ifade etti.

Jongkeun, kendisine öğrettikleri gibi ağzını, yüzünü, gözlerini ve kulaklarını kapatarak yüz üstü yere yattığını belirtti.

Yaşadıklarını anlatırken heyecanlandığı görülen Jongkeun, ensesindeki saçlarının yandığını hissettiğini belirtti.

Olay yaşandığında kimsenin atom bombası diye bir şeyi bilmediğini aktaran Jongkeun, patlama ve ortaya çıkardığı ışık sebebiyle ensesi ve yüzünün yandığını söyledi.

İş yerine doğru koştuğunu ve yolda gördüğü insanların birbirinden yardım istediğini belirten Jongkeun, kendisinin sığınacak güvenli bir yer aradığı için insanlara yardım edemediğini ifade etti.

Yüzündeki yanıkları kısmen tedavi edebildiğini ancak ensesindeki yanıklarda zamanla kurtlanma olduğunu aktaran Jongkeun, annesinin bu kurtları defalarca gözyaşı içinde ayıkladığını anlattı. Jongkeun, iyileşmesinin yaklaşık 4 ayı bulduğunu da dile getirdi. Fukuşima nükleer santralinde yaşanan son nükleer kazayı da değerlendiren Jongkeun, kazaya yol açının da nükleer enerji olduğunu ifade etti.

Jongkeun sözlerini, “Daha yaşayacak kaç yıl ömrüm var bilmiyorum ama, bu zaman içinde nükleer enerjiye, kullanıldığı santrallere, silahlara son verilmesi için daima mücadele edeceğim. Çünkü dünyamız çok güzel bir yer o güzel yerde yaşamayı hepimiz hak ediyoruz.” diyerek tamamladı.

Her türlü nükleer felaketi yaşayanlar konuştu: En iyisi nükleersiz dünya…

Sesonline – 30 Mart 2012

Nükleersiz bir dünya için beşinci yolculuğuna çıkan, merkezi Japonya’da bulunan uluslararası bir sivil toplum girişimi olan ‘Barış Gemisi’ bugün İstanbul’a geldi. Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel BAK), Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ve Küresel Eylem Grubu (KEG) ile birlikte İstanbul, Taxim Hill Otel’de bir basın toplantısı düzenleyen Barış Gemisi’ eylemcileri, Hiroşima, Nagazaki ve Fukuşima deneyimleri ışığında “nükleer silahlara” ve “nükleer enerjiye” karşı mücadele etme gerekçelerini anlattı. Toplantının en ilgi çeken ismi ise,kuşkusuz Hiroşima’ya atılan atom bombasından sağ kurtulan 85 yaşındaki Lee Jongkeun idi. Toplantıda konuşan Ufuk Uras, ‘Radyoaktif olacağımıza’ bugünden, ‘nükleere karşı aktif olalım’ diyerek, nükleer santral yapımının halk oyuna sunulmasını talep etti.

ICAN (Nükleer Silahların Yasaklanması için Uluslararası Kampanya)’in yürütücülüğündekikampanya kapsamında Türkiye’ye gelen Barış Gemisi’nce düzenlenen toplantının açılış konuşmasını sanatçı Sevval Sam yaptı.

Konuşmasında, “Nükleer santraller ve nükleer silahlar- her ikisi de aynı şeydir- insanlığın sonunu getirecek ölümcül riskler oluşturur” diyen Şevval Sam; Hiroşima, Nagazaki ve Fukuşima’da yaşanan felaketlerden ders alınması gerektiğini vurguladı. Para ve iktidar peşinde olanların hırslarının dünyayı yok etmesine izin verilemeyeceğini ve yeryüzünün onlara ait olmadığını ifade ederek konuşmasını sürdüren Sam; “Japonya’dan kalkıp İstanbul’a kadar gelen nükleer bomba ve enerji mağduru dostlarımızın varlığı aslında ne yapmamız gerektiği konusunda yeterice fikir veriyor. Vicdanın olmadığı yerde insanlık da var olmayacak ve biz nükleersiz bir dünya için var gücümüzle mücadele etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

AKIRA KAWASAKI: “NÜKLEERDEN ARINMIŞ BİR ORTADOĞU”

1983’ten beri barış ve halkarın kardeşliği için mücadele ettiklerini belirten Barış Gemisi sorumluusu Akira Kawasaki, Barış Gemisi’nde yer alan STK temsilcileri ile nükleersiz bir Ortadoğu için bir araya geldiklerini söyledi. Bu yıl sonunda Fillandiya’da yapılacak nükleer toplantısına hazırlandıklarını söyleyen Kawasaki, Mısır, Ürdün, İran, İsrail, Lübnan ve Türkiye’den nükleer silahlanma karşıtlarının ortak taleplerini “nükleersiz Ortadoğu” ve “nükleer silahlardan arındırılmış bir Ortadoğu“ talebini Fillandiya hükümetine ileteceklerini belirtti. Hiroşima ve Nagazaki gibi bir deneyimi yaşamış olan ve yine de buna rağmen ‘nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla’ kullanılmasını kabul eden Japonya için bunun çok büyük bir hata olduğunu ifade etti. Fukuşima deneyimi ile hükümetin, nükleer sektörün ve yöneticilerinin nasıl bir yaklaşımda olduklarını gayet iyi öğrendiklerini ifade etti.

UFUK URAS: “RADYOAKTİF OLACAĞIMIZA; NÜKLEERE KARŞI AKTİF OLALIM”

İstanbul eski Milletvekili Ufuk Uras ise; yaptığı konuşmada Türkiye’de parlamentoda temsil edilen partilerin BDP dışında hiçbirinin kategorik olarak nükleere karşı olmadığını ifade ederken halkın büyük çoğunluğunun nükleer santral istemediğini ve nükleer santral yapımının referandumla halka sorulmasını talep etti. ‘Radyoaktif olacağımıza’ bugünden ‘nükleere karşı aktif olalım’ çağrısı yapan Uras, atomu parçalamaktan daha şeytani bir şey yoktur gelin bu şeytani işten vazgeçin diyerek dini hassasiyetleri olduğunu vurgulayan hükümete seslendi.

ATOM BOMBASINDAN SAĞ KURTULAN LEE JONGKEUN: “NÜKLEER ENERJİYE KARŞI MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM”

Hiroşima’ya nükleer bomba atıldığında on altı yaşında olan Lee Jongkeun’un anlattıkları toplantıda bulunanların bir kez daha neden nükleere hayır demek gerektiğine ikna edecek nitelikteydi. Lee on altı yaşındaki bir çocuğun yaşadığı korkunç deneyimin tanıklığını şöyle paylaştı:

“Ben Koreliyim. Babam, Japonya’nın Kore’yi işgali sırasında orla Japonya’ya getirilenlerden. Ülkenize gelmekten büyük mutluluk duydum. Çok güzel bir şehirde yaşıyorsunuz, özellikle çiçek açmış ağaçlar görünce çok mutlu oldum. Bu ülke dünya mirası açısından önemli değerler taşıyan çok güzel bir ülke aynı benim ülkem gibi. Ama mirasımızın içinde sadece güzellikler yok. Biz kendi payımıza bu mirastan atom bombasını aldık. Japonya’da yaşan bir Koreliyim. Yakında 85 yaşında olacağım. Bombalama olduğunda on altı yaşındaydım. Japonya’da ulusal demiryollarında lokomotif bölümde çalışıyordum ve evim bombalamanın meydana geldiği esas merkezden 16 km uzaklıkta idi. Hergün Hiroşima’ya trenle gidip geliyordum. O sabah treni kaçırdım ve bu şekilde bombaya maruz kaldım.

İş yerine yakın bir yerde parlak sarı bir ışık gördüm. Kafamın arkasındaki saçlarım yandı, gözlerimi, kulaklarımı kapadım yere yattım ama hiç ses duymadım. Tam 16 yaşındaydım. Her şeyi hatırlıyorum. O sabah pırıl pırıl bir güneş vardı bomba atılınca o güneşten daha parlak bir ışık oluştu. Ensemde saçlarımın yanma sesini duyuyordum. Atom bombasının ne olduğunu o zaman bilmiyorduk. Daha önceden ABD’nin bombalamaları nedeniyle bizi uyarıyorlardı; bomba atılıca yere yatın gözlerinizi burnunuzu kapatın diye. Ben de tam bunu yaptım. Mantar şeklinde yükselen dumanı görmedim. Ben sadece korku içinde yere yapışmış vaziyette kalmıştım. Ortalık karanlıktı hiçbirşey göremiyordum. Bu karanlığın sebebi atom bombasından değil idi. Bomba nedeniyle yıkılan binaların toz bulutuydu. Toz yavaş yavaş dağıldı. O zaman etrafı gördüm. Yemek kutumu aradım ama onu bulmak kolay olmadı. 20 metre ilerde buldum ve onu alıp bir köprünün altına sığındım. Köprünün altında dört beş kadar yetişkin insan vardı ve biri bu yeni bir tipte bomba diyordu. Yeni tipte bir bomba ne demek anlamamıştım. Biri yanaklarımın kızardığını söyledi. Yanaklarıma dokundum, acı hissettim ellerim bacaklarım ensem ağrıyordu. Işık patlaması beni yakmıştı. İşyerime dönmeye karar verdim ve yolda giderken yardım isteyen insanlar vardı. Ben yardım edemedim kendimi güçsüz hissediyordum. Ölü insanlar gördüm. Çalışma arkadaşlarım bina içinde oldukları için benim gibi etkilenmemişlerdi. Yanıklarıma yağın iyi geleceğini söyleyip lokomotiflerden elde edilen zifti sürdüler. Canım yandı ve ağlamaya başladım. Annemi babamı ailemi düşündüm. Onlarda bombadan etkilenmiş miydi? Eve gitmek için köprüden geçmem gerekiyordu. Köprüde insanlar gördüm, giysileri yoktu, yanıklarla doluydular. İnsanlar yakınlarını arıyorlardı. Eve akşam dokuzda vardım, anne babam yoktu. Bütün gün yemek yememiştim açtım. Annemi bekledim. Canım yanıyordu, açtım ve ağladım. Yanıklarımızı tedavi edebilecek bir ilaç hastanelerde bile yoktu. Cildimiz pul pul soyuldu. Yüzümdeki pulları ayıklamak kolaydı ama ensemdekileri ayıklamak zordu. Pul pul dökülen deriyi alamadığım için çürümeye başladı sinekler yaraya üşüştü, kurtçuklarını yaraya bırakıyorlardı. Annem yemek buçuklarıyla tek tek kurtçukları ayıklıyordu. Bunu yaparken kendisi de acı çekiyordu. Onun gözyaşları benim yanaklarıma damlıyordu, o gözyaşlarını asla unutamam. Dört ay sonra yaralım iyileştim ve işime döndüm.

Fukuşima’da da kazaya yol açan yine nükleer enerjinin kendisiydi. Daha yaşanacak kaç yıllık ömrüm var bilmiyorum ama ömrüm yettiği kadar nükleer enerjiye, nükleer silahlara karşı mücadele edeceğim çünkü dünyamız çok güzel bir yer….”

Küresel BAK sözcüsü Şenol Karakaş ise; Seul’de yapılan ve “nükleer teröre karşı” buluşan Obama ve Recep Tayyip’in “seri katiller Barak Obama ve Recep Tayyip Erdoğan” olarak tanımladı. “Seri katillerin 9400 nükleer başlığı bulunuyor, Erdoğan ise nükleer santral kurmak isteyen bir ülkenin başkanı. Bir ayna alıp kendilerine baksınlar” dedi.

Hiroşima Mağdurundan Nükleer Uyarı

Cihan Haber Ajansı – 29 Mart 2012

Merkezi Japonya’da bulunan uluslararası bir toplum girişimi olan Barış Gemisi, ‘nükleersiz bir dünya’ sloganıyla çıktığı yolculuğunun 21.limanında İstanbul’a demirledi.

Merkezi Japonya’da bulunan uluslararası bir toplum girişimi olan Barış Gemisi, ‘nükleersiz bir dünya’ sloganıyla çıktığı yolculuğunun 21. limanında İstanbul’a demirledi. ABD ordusunun Japonya’nın Hiroşima kentine yaptığı nükleer saldırının mağduru Lee Jongkeun’de gemiyle İstanbul’a gelenler arasında yer aldı. Yşadıklarını anlatan Jongkeun, hayatta kaldığı sürece nükleer enerji ve silahlanmaya karşı savaşacağını söyledi.

Taksim Hill Otel’de “Nükleersiz bir dünya mümkün” başlıklı toplantıya Hiroşima saldırısının mağduru Lee Jongkeun, Barış Gemisi Koordinatörü Akira Kawasaki, eski milletvekili Ufuk Uras, Erol Kızılelma, Şenol Karakaş ve sanatçı Şevval Sam katıldı.

Toplantının açılışında konuşan sanatçı Şevval Sam, insanların var olduğu günden bu yana dünyada yaşamın sürekli olarak geliştiği fikrinin doğru olup olmadığının tartışılması gerektiğini söyledi. Sam, insanların bu tüketim anlayışlarıyla yaşamaya devam ettiği sürece dünyada hayatın sona erebileceğini ifade etti. İnsanlığın dünyayı yok edebilecek bir Güce sahip olduğunu söyleyen Sam, “Her şeyin daha fazlasını istiyoruz. Bunu da kısa zamanda yapmakta ısrarcıyız. Bunu isteyenler dünyanın daha hızlı dönmesini sağlayamadılar ama hayatın hızını artırdılar. Bu çılgın gelişimi için ise önümüze en tehlikeli enerji, nükleer enerjiyi koyuyorlar.” dedi.

İnsanoğlu’nun daha iyi bir yaşam adına ortaya koyduğu alternatiflerin hepsinde daha fazla kar etme anlayışı bulunduğunu kaydeden Sam, “Daha çok para kazanmak ancak katien daha iyi bir yaşam değil. Daha fazla enerji üretmek yerine daha az tüketmeyi alternatif olarak kabul etmiyorlar.” ifadelerini kullandı.

‘FUKUŞİMA, JAPONLARIN NÜKLEER ALGISINI DEĞİŞTİRDİ’

Japonya’daki insanlar açısından nükleer enerji konusunun en önemli gündem maddelerinden birisi olduğunu dile getiren Barış Gemisi Koordinatörü Akira Kawasaki de, “Unutmayın ki; Japonya Hiroşima ve Nagasaki deneyimlerini yaşadı.” dedi. Hiroşima ve Nagasaki gibi iki acı tecrübeyi yaşayan Japon halkı ve hükümetinin büyük oranda nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılmasının doğru olduğuna inandığını söyleyen Kawasaki, Japonya’da yaşanan son depremin ardından Fukuşima nükleer santralinde meydana gelen facianın bu anlayışı tersine çevirdiğini sözlerine ekledi.

Hiroşima saldırısının mağduru ve tanığı Lee Jongkeun ise, yaşadığı acı dolu günleri anlattı. Nükleer saldırı yapıldığında 16 yaşında olduğunu ve demir yollarında tamirci olarak görev yaptığını belirten Lee Jongkeun, bomba atıldığında hiçbir şey anlamadığını ve sadece bir ışık parlaması gördüğünü ifade etti. Jongkeun, kendisine öğrettikleri gibi ağzını, yüzünü, gözlerini ve kulaklarını kapatarak yüz üstü yere yattığını belirtti.

Yaşadıklarını anlatırken heyecanlandığı görülen Jongkeun, ensesindeki saçlarının yandığını hissettiğini belirtti. Olay yaşandığında kimsenin atom bombası diye bir şeyi bilmediğini aktaran Jongkeun, patlama ve ortaya çıkardığı ışık sebebiyle ensesi ve yüzünün yandığını söyledi. İş yerine doğru koştuğunu ve yolda gördüğü insanların birbirinden yardım istediğini belirten Jongkeun, kendisinin sığınacak güvenli bir yer aradığı için insanlara yardım edemediğini ifade etti. Yüzündeki yanıkları kısmen tedavi edebildiğini ancak ensesindeki yanıklarda zamanla kurtlanma olduğunu aktaran Jongkeun, annesinin bu kurtları defalarca gözyaşı içinde ayıkladığını anlattı. Jongkeun, iyileşmesinin yaklaşık 4 ayı bulduğunu da dile getirdi.

Fukuşima nükleer santralinde yaşanan son nükleer kazayı da değerlendiren Jongkeun, kazaya yol açının da nükleer enerji olduğunu ifade etti. Jongkeun sözlerini, “Daha yaşayacak kaç yıl ömrüm var bilmiyorum ama, bu zaman içinde nükleer enerjiye, kullanıldığı santrallere, silahlara son verilmesi için daima mücadele edeceğim. Çünkü dünyamız çok güzel bir yer o güzel yerde yaşamayı hepimiz hak ediyoruz.” diyerek tamamladı.

Nükleer enerjiye karşı Barış Gemisi İstanbul’da

Sabah – 30 mart 2011

Japonya’da nükleer silahsızlanma üzerine çalışan düşünce kuruluşu Peace Depot’a ait Barış Gemisi dün İstanbul’a geldi. Japon aktivistler Taksim Hill Otel’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıya konuşmacı olarak Barış Gemisi koordinatörü Akira Kavasaki, Hiroşima’ya atılan atom bombasından sağ kalan Lee Jongkeu katıldı. Hiroşima’ya atom bombası atıldığında 16 yaşında olan Jongkeun, “Nükleer felakete sebep olan da yine nükleer enerjinin kendisi. Kaç yıl ömrüm var bilmiyorum ama geri kalan zamanda nükleer enerjiye arşı daima mücadele vereceğim” dedi. Barış gemisi, daha sonra Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna’ya da uğrayacak.

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.