Fatma YÖRÜR Haberi
Hrant Dink davasında dinlenen Samsun Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Birol Ustaoğlu ve Murat Bayrak, Ogün Samast’ın sorgusunun ilk saatlerini anlattı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinin üzerinden geçen 10 yıla rağmen, Hrant Dink için adalet arayışı Çağlayan Adliyesi’nde sürüyor.
16. celse öncesi adliye önünde biraraya gelen Hrant’ın Arkadaşları 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava öncesi adalet talebini yineledi ve Hrant’ın arkadaşlarından insan hakları savunucusu Özlem Dalkıran’ın tutuklu yargılanmasını kınadı.
Basın açıklamasının ardından duruşma salonuna geçildi. Dink cinayeti hakkında hazırlanan üçüncü iddianamenin kabul edilmesiyle, davadaki sanık sayısı 85 oldu. Sanıklardan 25’i tutuklu olarak yargılanıyor.
Bülent Aydın basın açıklamasında “İlk defa bu duruşmada Dink cinayetinden yargılananların davaları birleştirildi” dedi.
Aydın, “Hrant Dink davasında adalet nöbetimiz devam edecek. Bu cinayetle ilgili herkes yargılanıncaya ve cezalandırılana kadar adalet talebimizi sürdüreceğiz” dedi.
Aydın, 5 Temmuz’da aralarında Hrant’ın Arkadaşları’ndan Özlem Dalkıran’ın da olduğu 10 hak savunucusunun operasyonla gözaltına alınıp sekizinin tutuklandığını hatırlattı ve “Hak savunucularının gözaltına alınıp tutuklanmalarıyla Türkiye’nin adaletsizlik çıtası bir adım daha yükseldi” diyen Aydın şöyle devam etti:
“Diğer savunucularıyla birlikte gözaltına alınan ve tutuklanan arkadaşımız Özlem Dalkıran’a buradan bir selam gönderiyoruz. Özlem Dalkıran ve diğer hak savunucuları 27 gündür özgür değiller. Hak savunucularının bile tutuklanıp yargılandığı bir ülke haline geldi Türkiye. Özlem Dalkıran’ın ve hak savunucularının akıl almaz gerekçelerle tutuklanmalarını kabul etmiyoruz.”
Basın açıklaması ardından geçilen 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan duruşma, yazışmalar ve tamamlanan evrakların okunmasıyla başladı. Trabzon’daki jandarmalar davası ana dava ile birleştirilmişti. Davanın klasörleri mahkemede.
SAMAST: BAYRAĞIMI ALIRSANIZ HİÇBİR ŞEY ANLATMAM
Gazeteci Hrant Dink cinayeti davasında, Ogün Samast’ın yakalanmasının ardından getirildiği Samsun Yeşilkent Karakolu’nda Türk bayraklı görüntülerinin çekilmesi ve servis edilmesiyle ilgili sanıkların savunmaları alındı.
Savunmasını yapan jandarma istihbarat görevlisine Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, görüntülere ilişkin tepki göstererek “Bu rezillik ve kepazeliğin sebebi nedir?” diye sordu.
Cinayetin ardından Ogün Samast, Samsun Otogarı’nda yakalanmış ve Samsun Yeşilkent Karakolu’na getirilmişti. Samast’ın burada ilk ifadesi alınmış ve bu işlemler esnasında, polisler ve Türk bayrağıyla çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkmıştı.
Yayınlandığında tepkiye neden olan fotoğraflar, cinayetin ardından işlenen suçun örgütlü ve organize bir eylem olduğunun da izlerini taşıyordu.
Duruşmada o gün olay yerinde olan Samsun Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memurları, Samsun Jandarması görevlileri ve bazı gazeteciler, fotoğraf ve görüntüleri yayınlayarak ‘kamuoyu algısı yaratmak’ iddiasıyla yargılanıyor. Yargılama kapsamında bugün savunmaları alınan Birol Ustaoğlu ve Murat Bayrak olayın spontane geliştiğini iddia etti.
Mahkemede ilk olarak, Samsun Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi personelinden Birol Ustaoğlu savunmasını yaptı. Ustaoğlu savunmasında cinayeti ertesi gün öğrendiğini belirterek, Ogün Samast’la ilk sorgu sürecinde yaşananları anlattı.
Cinayet günü işlerinin yoğunluğu nedeniyle olayı medyadan dahi duymadığını savunan Ustaoğlu, “Ogün Samast’ı soyarak üst araması yaptık. Samast’a sakin olmasını, kendisine kötü bir şey yapılmayacağını söyledim. Ogün Samast ‘bu olayı tek başına yaptım’ dedi. Israr etmedim. Mülakata sert giremezsiniz. Henüz kamera yoktu odada” dedi.
Odada bayrakla fotoğraf çekilmeye başlandığını anlatan Ustaoğlu, Ogün Samast ‘Bayrağımı alırsanız hiçbir şey anlatmam’ dedi. Başsavcı talimatıyla geri verdik. Sonra fotoğraflar çekilmeye başlandı. Ogün Samast tedirgin olunca, bu görüntüler soruşturma için ve hiçbir basında çıkmayacak, çıkarsa o. çocuğuyum dedim” diye konuştu.
Birol Ustaoğlu tetikçi Ogün Samast’ın yakalanmasını ve bayraklı görüntüleri nasıl çektiklerini anlatırken üye hakimin rahatsızlanması sonucu duruşmaya ara verildi.
‘SORGU YETKİN YOK, ORTADA BİR REZİLLİK VAR, NE AMAÇLA BU İŞE GİRİŞTİN?’
Aranın ardından savunmasına devam eden Ustaoğlu’na, Mahkeme Başkanı Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan şu soruyu yöneltti:
“Senin sorgu yetkin yok. Olay yeri İstanbul sen Samsun’da yetkin olmayarak sorgulama yapıyorsun. Ortada bayraklar dolaşıyor. Videolar çekiliyor. Videolar izleniyor. Sen çekilen video hakkında ifadende fotoğraf dedin. Orada videolar çekilmiş üstelik bir video izlenmiş orada görüntülerden izleyeceğiz. Ne izlediniz orada?
Ustaoğlu sorulara net yanıt veremezken hakim devam etti:
“Hem yetkiliyim diyorsun, hem de ön mülakat alıyorsun bu yasal değil, sen ön mülakat alamazsın. Yetkiniz yok, rezil, kepaze görüntüler var. Bu işi girişmenizin nedeni nedir? Sevk tutuklama kararı gelir, uçakla gönderirsin, bu işi girişme sebebin nedir?
Ustaoğlu soruya, “Cumhuriyet baş savcımızın bilgisi var. Onun talimatı dışında bir şey yapmadık” diye cevap verdi.
Horasan bu kez “Hakimin bile ifade alma yetkisi yoktur, siz ifade alıyorsunuz, videolar çektiriyorsunuz. Fotoğraf dedin videolar çekiliyor orada, videolar izleniyor. Oradan izlenen video nedir?” sorusunu sordu.
SAMAST: YALAN SÖYLÜYORLAR, ÖLÜM TEHDİDİ ALTINDAYIM
Bu soru karşısında Ustaoğlu videoyu orada yapılan çekimlerin izlenmesi olarak açıklarken duruşmaya telekonferansla katılan Ogün Samast ise videonun kendisinin cinayeti işlemeden önce Yasin Hayal’le yaptığı telefon konuşması ve cinayet sonrasına dönük görüntüler olduğunu savundu. Sanığın yalanladığı bu iddia salonda tartışmaya neden oldu.
Ustaoğlu, Ogün Samast’ın fotoğraf çekilirken herkesin polis yeleği giymesini istediğini savundu. Mahkeme başkanı bunun üzerine tepkisini “Siz istedi diye Türk bayrağı açarsanız o da bunu ister, kendisi de polis yeleği giymek ister” şeklinde konuştu.
Telekonferansta Samast çelişkili ifadeleri hakkında, “ölüm tehdidi altındayım o zaman konuşamadım. Orada izlenen benim cinayet öncesi ve sonrası görüntülerimdi” dedi.
Ustaoğlu, Ogün Samast’ın Samsun’a geleceğini TGRT Muhabiri Muhammer Ay’dan öğrendiği ile ilgili olarak ise ‘‘Muhammer Ay’dan öğrendiğimiz haberler olmuştu. Bir iki cinayet olayında da Ay aradığında duyduğumuz olaylar olmuştu. Onlar polis telsizi dinlerdi. Gazeteciler bizim için açık kaynaktır’’ dedi.
Dink ailesi avukatlarından Bakırcıoğlu, Muhharrem Ay’ın jandarmanın kayıtlı veya kayıtsız haber elemanı olup olmadığını sordu. Ustaoğlu, olmadığını söyledi.
Ardından savunma yapan Samsun jandarma görevlisi Murat Bayrak da Samast’ın Samsun Emniyet görevlilerine ilişkin verdiği ifadelerin yalan olduğunu iddia etti.
‘O FOTOĞRAFI ÇEKMEK HAYATIMIN EN BÜYÜK PİŞMANLIĞI’
Bayrak, fotoğraf olayının spontane geliştiğini belirtirken bu olayın hayatının en büyük pişmanlığı olduğunu da ekledi.
Bayrak, “Çekerken tedirgin oldu. Ürkerek, korkarak duran zanlıyı rahatlatmak için sadece görüntüsünü aldık. Videoda cinayet öncesi sonrası yoktu. Samast 10 yıl önce olmuş olayları nasıl bu kadar net hatırlıyor?” diye konuştu.
Hakimin “Yetkiniz yok neden ifade aldınız?” sorusuna ise Bayrak, şu yanıtı verdi: “Üst birimlere aktarmak için spontane gelişti bu olay. Benim sadece yaptığım cep telefonuyla çekim yapıp kendisine göstermek. O da rahatlatmak amaçlı. İddianamede yer alan, ‘Terör örgütünün oluşturmayı planladığı algı için bayrak ve Atatürk sözüyle fotoğraf almak’ gibi kasıt kesinlikle yoktur. Kabul etmeyeceğim tek şey Samast’ın iddiasıdır. Bu kanıtlansın bir ömür yatmaya hazırım.”
Duruşma bu ifadelerin ardından Çarşamba günü devam etmek üzere sona erdi.
Bu yazı Artı Gerçek web sitesinde yayınlanmıştır.