Emin Şakir’in tutukluluğunun üçüncü ayında arkadaşı ve avukatlarından biri olan Diren Cevahir Şen ile hukuki süreci ve Emin Şakir’in neler yaptığını konuştuk.
Bugün DSİP üyesi Emin Şakir’in tutuklanalı 3 ay oldu. Emin, Türkiye solunda yer alan yayınların arşivini tutuyordu. Bununla ilgili hakkında soruşturma başlatılmış ve aşağı yukarı 2 yıl sonra tutuklanmıştı. Ancak aradan geçen 3 aya rağmen Emin hakkındaki suçlama öğrenilebilmiş değil. Emin Şakir hakkındaki hukuki süreci ve Emin’in neler yaptığını geçtiğimiz günlerde onunla görüşen Avukat Diren Cevahir Şen ile konuştuk.
Marksist.org: Emin tutuklanalı 3 ay oldu. Hâlen iddianame hazır değil. Emin’in tutukluluğu hakkındaki öngörünüz nelerdir?
Diren Cevahir Şen: İddianame hazır değil, dosyada gizlilik var, dosyada ne olduğuna dair hiçbir bilgimiz yok. Emin’in avukatlarından Funda Ata da daha önce benzer bilgiler vermişti. Dosyalardaki gizlilik aslında bizim hukuka erişimimiz önündeki bir engel ve tutuklu olarak şu an içeride bulunan Emin’in de adil yargılama hakkına bir engel. Hem Emin’in anayasal hakkı olan adil yargılama hakkı, hem de bizim taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerdeki hükümler böylelikle çiğnenmiş oluyor. 3 ay oldu tutuklanalı, niye tutuklandığını bilmiyoruz, soruşturma dosyasını göremiyoruz.
Bir öngörüde bulunmak mümkün değil. Bir an önce Emin’in özgür olmasını istiyorum.
İddianamenin oluşturulmaması OHAL’e mi dayandırılıyor?
Hayır, iddianameler zaten çok uzun sürede hazırlanıyor. Aslında iddianamenin en kısa sürede ortaya çıkarılması ve tutuklu veya tutuklu yargılanacak kişinin hangi suçlama ile yargılanacağının iddianameyle açığa çıkarılması gerekir. Bunlar çok keyfi uygulamalar. Burada açık bir hak ihlali var. Tutukluluğu gerektirecek bir gerekçe ortaya konmuyor ki, delil karartma şüphesi olsun. Delilin ne olduğunu bilmiyoruz ki karartsın. Emin’in yine de dellileri karartacağı düşünülüyorsa, gizlilik kararı var, zaten karartamaz. Niye özgürlüğünü elinden alıyorsunuz? Bunu açıklayın da biz de itiraz edelim. Biz avukatların itiraz etme hakkı da elimizden alınmış oluyor. Yurtdışına çıkmasını istemiyorsanız adli kontrol hükümlerini uygularsınız. Keyfi olarak önüne gelene adli kontrol hükümleri uygulanıyor bugün. Kaldı ki, Emin ikametgâh sahibi, ailesi burada yaşıyor, çalışıyor, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi üyesi olduğunu söylüyor. Bunlar hep aleni şeyler, gizli değil ki, yasadışı da değil. Her şey ortada. Bu dosyadaki gizliliği, Emin’in 3 aydır cezaevinde olmasını anlamak çok güç. Bu, bir hukuk garabeti. Gazeteci arkadaşlarımız bize bunları soruyorlar, biz de bunlar dışında bir şey söyleyemiyoruz.
Siz yakın zamanda Emin’le görüştünüz. Emin nasıl? Hukuki süreç hakkında neler düşünüyor?
Emin çok iyi. Dışarıdaki bütün arkadaşlarına, yoldaşlarına, dostlarına, herkese, tüm hayata, dünyaya selamları var. Çok iyi durumda. Emin içeride güzel şeyler de yapıyor. Şimdi İngilizce dersleri vermeye başlamış mesela çevresindeki arkadaşlara. Hem onun süreci ile ilgili, hem de dünya ile hayat ile ilgili konuştuk. Emin, bütün dilekçe haklarını kullanıyor. Emin’in aslında kazanımları da var ama bu kazanımların yerine getirilmesi de ayrı bir sorun. Emin, üç arkadaş ziyareti hakkını kullanmak istediğini beyan etti. Bu engellendi. Emin bunun için Adalet BakanlığI’na dilekçe yazdı. Dilekçesinin akıbetini henüz bilmiyoruz ama Emin’e infaz koruma memuru yani gardiyan tarafından sözlü olarak üç arkadaşı ile görüşebileceği tebliğ edilmiş ama bu üç arkadaş tebliğe rağmen gittiklerinde görüştürülmemişler. Böyle son derece keyfi, temelsiz, dayanaksız hatta yasadışı engellerle de karşılaşıyoruz. Yasadışılığı uygulayan yer aslında yine ağır ceza idaresi. Hiçbir dayanak yok. Neye dayanarak üç arkadaşını göremiyor Emin, bunu bilmiyoruz. Dilekçe yazmış, en temel insan hakkı olarak dilekçe hakkını kullanmış, hakkını elde etmiş ama uygulanmıyor.
Bunun dışında Emin haftada bir gün halı sahaya gidiyor, futbol oynuyor. Futbolla arasının çok iyi olduğunu ve futbolu sevdiğini söylemedi ama oraya gitmenin hoşuna gittiğini ifade etti. Oraya gitmek onun için hem bir sosyallik ama onun daha çok hoşuna giden bir şeyi söylemek isterim. Halı sahaya gittiğinde yukarıdan bir yerden bir ormanın bir bölümünü gördüğünü, yeşillik görmenin, oraya bakmaktan çok hoşlandığını söyledi. Daha çok bunun için hoşlanıyor halı sahaya gitmekten.
Bunun dışında voleybol oynuyor, kitap okuyor, radyosu gelmiş, radyo dinliyor ama hâlâ sağlığa erişim hakkının önünde bir engel var. Ciddi bir diş ağrısı vardı geçen haftalarda, dolgusu apse yaptı muhtemelen, revire, hastaneye çıkmak için dilekçe yazdı. Sağlığa erişim hakkının önünde çok ciddi bir engel var.
Emin de siyasi tutuklulara uygulanan özel muamelelerden nasibini alıyor maalesef. Örneğin sosyal etkinliklerden yararlanamıyorlar, sanatsal etkinlikler var, kurslar var; resim, heykel kursları veya dil kursları gibi… Emin de birçok tutuklu gibi bunlardan yararlanamıyor.
Emin daha önce bir kitap sorunu olduğunu, istediği kitaplara ulaşamadığını yazıyordu. Bu sorun çözüldü mü?
Kitap sorunu ile ilgili ise çok önemli bir karar verildi. İstanbul Anadolu İnfaz Hakimliği çok güzel bir karar verdi. Bu kararda şöyle diyor: “Kitap okuma faaliyeti içerideki tutuklu ve hükümlülerin gelişimleri için, onların iyi hissetmeleri için gerekli bir şeydir ve en temel haklarıdır. Kitapların onlara teslimi engellenemez”. Emin’in istediği iki kitabın adı yazıyor kararda ve şöyle deniyor: “Bu kitapların derhal tutuklu Emin Şakir’e verilmesine karar verildi”. Emin, Pazartesi bu kararın uygulanması için de dilekçe verecek. Cuma günü hangimiz, hangi avukat görüşe giderse o öğrenecek akıbetini.
Bu karar tüm tutuklular için emsal olabilir mi?
Bence önemli bir emsal karar çünkü yargı kararıyla toplatılmamış bütün eserlerin tutuklulara verilebilmesi gerekir. Yani kitapçıda, kırtasiyede yasal olarak satılan eserlerin Emin’e ve bütün tutuklulara verilmesi gerekir. Bunların önünde bir engel yoktur diyor karar.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Emin, mektup almaktan, kart almaktan çok mutlu, çok seviniyor. Emin’e hayattan güzel kartlar göndersin herkes; hatta doğadan fotoğraflar göndersin, ondan çok mutlu oluyor. Kendi fotoğraflarını çekip gönderebilirler. Hayvanların, ağaçların, kuşların, gökyüzünün fotoğraflarını gönderebilirler. En kısa zamanda onun özgür olacağına, bu hukuk garabetinin son bulacağına inanıyoruz biz. Umuyorum en kısa sürede adalet tesis edilmiş olur.
Bu yazı Marksist org web sitesinde yayınlanmıştır.