6 Şubat 2014 – Barış Aktivistleri Buluşma Toplantı Raporu – İstanbul

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

Barış aktivistleri buluştu: SAVAŞSIZ BİR DÜNYA MÜMKÜN!  Savaş karşıtı mücadelede 11 yıl

6 Şubat 2014 Perşembe günü Cezayir binası toplantı salonunda Barış aktivistleri olarak toplandık. Barış hareketinin Türkiye’de ve dünyadaki durumunu tartıştık. 2003 yılından beri Barış mücadelesi içinde yerini alan Küresel BAK’ın gelişim sürecini ve içinde bulunduğumuz koşulların barış mücadelesine yaptığı etkileri değerlendirdik. Toplantının sonuç bölümünde 2014 yılında yapılacak barış aktivitelerini konuştuk.

Küresel BAK’ın kurulduğu 2003 yılında başta Ortadoğu, bütün dünya pervasız bir emperyal saldırganlığın tehdidi altındaydı. Afganistan ABD tarafından işgal edilmiş, Irak’ta ise ABD ve ortaklarının işgal harekâtı başlamak üzere idi. Türkiye de bu işgale suç ortağı yapılmaya çalışılıyordu. Dünyada güçlü bir savaş karşıtı ve anti militarist hareket oluşmuş ve bu saldırganlığa karşı dünyanın dört bir yanında insanlar sokaklara çıkarak kitlesel gösteriler yapmaktaydı.

Türkiye’de bir yıl önce etkinliklere başlayan ilk savaş karşıtı hareket olarak, 2003 1 Mart’ında büyük bir kitlesel gösteri yaptık. 100 bin kişilik barış gösterisinde Irak’a asker gönderilmesine hayır dedik. Hemen aynı gün bu müdahale için hazırlanan savaş tezkeresinin TBMM’de reddedilmesi ile büyük bir başarı kazandık. Tezkerenin reddi için gece gündüz çalışan tüm savaş karşıtı hareket ve bunun bir parçası olarak Küresel BAK, uluslararası alanda da önemli bir prestij kazandı.

Eylemler devam etti. Savaş karşıtı hareketin aynı zamanda toplumun çok farklı kesimlerini mücadele içinde bir araya getirebilme yeteneği, Türkiye’deki toplumsal muhalefetin şimdiye kadar hiç tanışmadığı kitleselliklere ve ilişkilere ulaşmasını sağladı. İşçiler, gençler, kadınlar, sanatçılar, aydınlar, Müslümanlar, taraftar grupları, LGBTİ bireyler hep birlikte savaş karşıtı – barış mücadelesi içinde aktif olarak yer aldılar.

Yeni bir eylem ve muhalefet tarzı

Barış eylemlerinde yeni bir muhalefet tarzı gelişti. Kullanılan sloganlarda, dövizlerde, pankartlarda büyük bir değişim yaşanıyordu. Değişik bir tarzda slogan atan, yürüyen, koşan, oturan, zil çalan, düdük çalan, hem neşeli, hem radikal, hem kapsayıcı hem militan bir savaş karşıtı, barış yanlısı kitle giderek eylemlere damgasını vuruyordu.

Küresel BAK bu yeni dönem savaş karşıtı, barış yanlısı hareketin kurumsal şemsiyesi, görüntüsü ve sesi oldu. Küresel bakışı, dünyadaki savaş karşıtı hareketlerin deneyimlerinin Türkiye’ye aktarılmasını sağladı. Buradaki hareket uluslararası savaş karşıtı kampanya ile eklemlendi. Koalisyon yapısı, içinde en geniş kesimlerin yer almasına olanak verdi. Daha önce bir araya gelememiş olanlar buluştu. Küresel BAK’ın ısrarla tek konuda, yani “barış” konusunda sözünü söylemesi, gereksiz ideolojik kutuplaşmalara savrulmasını önledi. Yine barış hareketinin Irak’ın işgaline ve Türkiye’nin bu işgalin parçası olmasına kararlı bir şekilde karşı çıkması, birçok farklı hareketin barış mücadelesine katılmasını sağladı. Yaratıcı eylem tarzı, özellikle genç kuşakların ilgisini çekti, çok sayıda genç sokağa ilk kez bu barış eylemleriyle çıktılar. Barış eylemleri, 1990’lı ve 2000’li yılların gençliğini politika ile buluşturdu. Büyük kitlesel gösterilerin yanında, birçok ilde yüzlerce barış toplantısı yapıldı. Çok sayıda bülten çıkarıldı. Broşürler yayınlandı.

Sonuç olarak Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, Türkiye’de barış hareketinin inşasında ve barış kültürünün yerleşmesinde 10 yıllık mücadelesi ile büyük katkı sağladı. Küresel BAK, zaman zaman kurulup dağılan savaş karşıtı hareketler içinde örgütsel devamlılığını sağlayabilen hareketlerden biri oldu.

Bütün bu yıllar boyunca, düzenlediği kampanyalar, uluslararası buluşmalar, toplantılar ve basın açıklamaları ile Küresel BAK, Türkiye’de her zaman barışın sesi olmaya devam etti. Barış mücadelesinin, barış kültürünün gelişmesine katkıda bulundu, barış için mücadele edenleri buluşturdu. Savaşsız, silahsız bir dünya için çabalarını sürdürdü.

Daralma süreci

Bütün bu olumlu yanlarının yanı sıra barış hareketinin sözcülüğünü yapan kurumlardan biri olan Küresel BAK’ın zayıf yanları da var.

Özellikle Afganistan ve Irak işgallerine odaklı eylem çizgisi, yıllar geçip, işgaller kanıksandıkça kitleleri harekete geçirmekte etkisini kaybetti. Hareketin kitleselliği azaldıkça zaten koalisyon olarak bir arada olan farklı kesimler kendi ilgi alanlarına yöneldiler. Bir kısmının Küresel BAK ile aralarındaki bağlar zayıfladı.

Türkiye’deki iç siyasal gelişmelere bağlı kutuplaşmalar, Koalisyon içine yansıdı, bazı siyasal gruplar ve etkilediği toplumsal yapılar hareketten ayrıldı. Küresel BAK’ın harekete geçirebildiği toplumsal alan daraldı. Bu geri çekilme durumu uluslararası ölçekte de gerçekleşti. Bu durum dünyadaki tüm barış hareketlerinin ortak sorunu olmaya bugün de devam ediyor.

 Mevcut durum

Toplantının ikinci bölümünde dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu somut koşulların barış mücadelesine yaptığı etkiler konuşuldu.

10 yıl önce Irak ve Afganistan’daki işgal ve savaş Ortadoğu ve yakın bölgelerinde gündemin en önemli maddesiydi, bugün bu iki ülkeye Suriye eklendi. Günümüzde bu üç ülkede de iç savaşlar yaşanıyor. Her gün onlarca, yüzlerce insan ölüyor, yaralanıyor. Suriye’de 7 milyon kişi (nüfusun %30’u) yaşadığı yerleri savaş nedeniyle terk etti, 700 bin kişi Türkiye’ye sığındı.

Türkiye’de Kürt siyasal hareketi ile hükümet arasında çözüm ve barış süreci adı altında müzakereler  bir yıldan fazla bir süredir devam ediyor. Her yıl binlerce kişinin öldüğü çatışmalar, 21 Mart 2013 Newroz’unda Diyarbakır’dan yükselen barış çağrısı ile durdu. 1 yıldır tek bir kişi dahi ölmedi.

Kürt özgürlük hareketi, Suriye’de hızlı bir gelişme gösterdi. Kürtler, bulundukları bölgelerde demokratik özek yönetimler kurdular. Şu anda kanlı bir iç savaş yaşayan Suriye’de en barışçı ve demokratik yönetimler Kürt bölgelerinde gerçekleşti.

Her gün onlarca kişinin bombalı saldırılarda öldüğü Irak’ta düzenli seçimler yapılabilen, parlamentosu, hükümeti olan tek bölge Irak Kürdistan bölgesi. Ağırlıklı olarak Kürtlerin yaşadığı, ama Arap, Türkmen, Ermeni, Süryani vb. pek çok halkın da bir arada olduğu Irak ve Suriye’deki bu bölgeler, yıllar süren direniş ve baskı dönemlerinden sonra Ortadoğu’da barış ve demokrasinin somutlaştığı bölgeler haline geldi.

Kürt siyasal hareketinin Türkiye’de çözüm ve barış sürecine girmesi, Irak ve Suriye’de bunu somut olarak hayata geçirmesi Türkiye’deki barış mücadelesinin en önemli kazanımıdır. Silahların susmasıyla somutlaşan barış atmosferi, silahlı mücadele geleneğini sürdüren yapıları da etkiledi, son yıllarda silahlı eylemlerin azalmasına neden oldu. Çözüm süreci toplumda barış umutlarının gözle görünür bir şekilde artmasını sağladı.

Suriye’deki Esad diktatörlüğüne karşı başlayan isyan, acımasız bir iç savaş olarak devam ediyor. Giderek güçlenen El Kaideci örgütler, Esad karşıtı isyanın meşruiyetine gölge düşürüyor. Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalesi veya çatışan taraflara silah desteği sağlaması kabul edilemez. Esad diktatörlüğünü yıkacak olan Suriye halkının mücadelesidir. Devletlerin bölgede egemenlik kavgası veya dışarıdan gelen silah ve insanlar değil.

Dünyanın yeni emperyal tasarımında bir bölge gücü olarak yer almak isteyen Türkiye, halen komşu devletler ve emperyal güçlerle çeşitli sorunlar yaşıyor. Mısır ve Suriye’deki gelişmelerle görünür hale gelen bu karmaşık ilişkiler ve sorunlar, Türkiye’yi sıcak bir çatışmaya bile sürükleyebilir. Ancak böyle bir müdahale ülkede ve bölgede büyük bir felakete dönüşecektir. Herhangi bir askeri müdahale, çözüm sürecinin kesilmesine ve çok daha büyük sorunlara yol açar. Suriye’ye bir dış müdahaleye, özellikle de Türkiye’nin müdahalesine sonuna kadar karşı çıkmalıyız.

Bugün dünyanın pek çok yerinde süren iç çatışmalara uluslararası savaş karşıtı hareketin gösterdiği tepkiler yeterli değil. Bu çatışmaların pek çok yerde din ve mezhep çatışmaları olarak görülmesi de, savaş karşıtı hareketin tepkisini zayıflatan bir durum.

2008’den itibaren yaşanan küresel ekonomik krizin de etkisi ile toplumsal muhalefetin uluslararası dayanışması giderek zayıfladı. Ekonomik krizlerin yıkıcı etkileri nedeniyle, toplumsal muhalefet hareketleri için kendi ülkelerindeki mücadeleler daha önemli hale geldi, hareketler içe kapandı. Buna paralel olarak savaş karşıtı hareketin de bir parçası olduğu Dünya Sosyal Forumları artık 5-6 yıl öncesinde olduğu kadar güçlü değil.

2014’te ne yapabiliriz?

Toplantının sonuç bölümünde Küresel BAK’ın geleceğini ve 2014 yılında yapılacak barış aktivitelerini, kampanyaları konuştuk. Öneriler ve yapılan değerlendirmeler bazı konularda ortaklaştı.

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu savaş karşıtı, barış yanlısı bir yapı olarak varlığını ve mücadelesini sürdürecek. Barış kültürünün gelişmesine yönelik ilkeli savaş karşıtı tutumuyla Türkiye’de ve Ortadoğu’da barışın sesini yükseltmeye olmaya devam edecek. Uluslararası kampanyaların buradaki ayağını örgütlemeye devam edecek.

Uluslararası barış hareketi 2014 yılında 1.Dünya Savaşının 100. yılını değerlendiren bir dizi konferans ve toplantı yapacak. Bugün Ortadoğu’da yaşanan pek çok sorunun da kaynağı olan suni sınırlar 1.Dünya Savaşı sırasında, Sykes-Pico antlaşması ile 1915 yılında düzenlenmişti. Yine Ermeni soykırımı 1915 yılında olmuştu. Bütün bu konuları kapsayan 1.Dünya Savaşının 100. Yılında yapılacak savaş karşıtı kampanyaya biz de katılacağız. 1.Dünya Savaşının 100. Yılı boyunca savaş karşıtı panel veya etkinlikler düzenlemeye çalışacağız. Barışa son veren Sykes-Picot antlaşmasının 100. yılıyla ilgili bir etkinlik ve açıklama yapacağız.

Kıbrıs’ta barış görüşmeleri yeni bir sürece girdi. İki toplumun ortak adımlarını ve barış sürecini destekliyoruz. Kıbrıs ve Yunanistan’dan savaş karşıtlarıyla ortak etkinlikler yapacağız.

Rojava hemen yanı başımızda önemli bir barış ve demokrasi deneyimi olarak önemini sürdürüyor. Buna sahip çıkacağız. Rojava’da barışın inşasında yardımcı olacağız.

Suriye’de süren kanlı savaşın bir an önce durdurulması, silahsız, şiddetsiz çözümlerin hayata geçirilmesi için çabalarımız devam edecek. “Silah değil ilaç” kampanyaları düzenleyecek, Türkiye’de çok zor koşullarda yaşayan Suriyeli göçmenlerle dayanışma kampanyalarına destek olacağız.

Türkiye’deki seçim süreci etrafında oluşan kutuplaşma bütün tartışmaların önüne geçti. Öyle ki barış adımları bile gündem oluşturamıyor. Seçimlerde parti ve adayların barıştan yana tutumlarını da önemli bir kriter olarak dile getireceğiz. TBMM’de savaş tezkerelerine onay veren partilere oy verilmemesi çağrısında bulunacağız.

Çözüm süreci her koşulda devam ettirilmelidir. Kürt özgürlük hareketinin barıştan yana tutumunu ve diyalog sürecini önemsiyoruz. Küresel BAK’ın da katkısıyla oluşturulacak barış heyetlerinin Öcalan ve Hükümet yetkilileriyle görüşme imkanı yaratılması için çaba göstereceğiz. Bu tür adımların barış ve çözüm sürecine destek için önemli bir katkı olacağına inanıyoruz.

Küresel BAK, başta İncirlik olmak üzere askeri üslerin kapatılması için, silahlanmaya yapılan harcamaların kısıtlanması için mücadele edecek. Militarizmin güçlü olduğu ülkemizde, barış kültürünün geliştirilmesine yönelik çabalarımız devam edecek.

Bu kapsamda, barış hareketinin deneyim ve birikimlerini de içerecek şekilde başlıklarını oluşturduğumuz “Barış Ansiklopedisi” çalışması önümüzdeki dönemin önemli etkinliklerinden biri olacak.

5 yıldır sürdürdüğümüz “Edebiyatta Savaş ve Barış Atölyesi” düzenli toplantılarla çalışmasını sürdürmeye devam ediyor. 2013-2014 döneminde “Ortadoğu edebiyatında savaş ve barış”ı inceliyoruz.

Hrant Dink davası “Adalet Nöbeti” ve 19 Ocak anmasına daha önceki yıllarda olduğu gibi aktif olarak katılacağız. Ermeni soykırımının yıldönümü olan 24 Nisan anmasına aktif olarak katılacağız. Ermenistan sınırının hala kapalı olması konusunda bir kampanya yapmayı değerlendireceğiz.

Nükleer karşıtı ve silahsızlanma kampanyalarına destek vermeye devam edeceğiz.

Kampanyalarımızı geliştirmek için Küresel BAK aktivistleriyle buluşmalarımıza devam edeceğiz.

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu Yürütmesi 

24 Şubat 2014

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.