25 Temmuz – Basın Açıklaması – İstanbul

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

Şimdi değilse ne zaman? Biz değilsek kim?

Emperyalizm, Ortadoğu’yu bir ölüm tarlasına çevirmeyi aklına koymuş görünüyor. İsrail, önce Gazze’de bir plajı bombaladı ve sivilleri öldürdü.

Bombardıman günlerce devam etti…

Filistin’de ölü sayısı 100’ü geçmişti ki, aynı İsrail bu kez de iki askerinin kaçırıldığı bahanesiyle Lübnan’a bomba yağdırmaya başladı.

Lübnan’da bir haftada 300’den fazla insan öldürüldü. Lübnan yakılıp yıkılıyor. On binlerce insan Beyrut’u terk ediyor. Beyrut bir hayalet şehre dönüşüyor. Lübnan’ın 10 yıl geriye gittiği söyleniyor. Ekonomik açıdan belki böyle ama ya insan kayıpları? Ya ölen yaşlı, çocuk, kadın yüzlerce masum insan.

Ya göç etmek zorunda kalan yüz binlerce insan, nereye gidecekler?

Bush, baskılara aldırmadı ve Lübnan hükümetinin talep ettiği “ateşkes” çağrısını desteklemediğini ilan etti. ABD yönetimine göre olan bitenin adı, İsrail’in kendisini savunmasından başka bir şey değil.

Ortadoğu’da insanlar ölürken, dünyada iki yüzlülükten geçilmiyor.

Ortadoğu’da çocuklar ölürken, kendilerini dünyanın efendisi sanan G8 ülkelerinin toplantısından, İsrail’i kınama kararı dahi çıkamıyor.

Zaten, kimin kimi kınamasını bekliyoruz ki?

İsrail, Filistin’i, Lübnan’ı tehdit etme ve bombalama cesaretini nereden alıyor?

Filistin halkı kelimenin tam anlamıyla paramparça olmuş durumda.

4.5 milyon Filistinli Avrupa, Avustralya, Kuzey Amerika ve Arap ülkelerinde mülteci olarak yaşamakta ve dönüş hakları yok. Dönseler de ‘sığabilecekleri’ bir ülkeleri yok. İsrail sınırları içinde bir milyon (nüfusun %20’si) Filistinli yaşıyor. Gazze ve Batı Şeria’da 3.3 milyon insan balık istifi halinde yoksul köylerde ve beldelerde, her türlü haktan yoksun yaşıyorlar.

Filistinlilerin %60’ı işsiz, %50’si sefalet içinde. Halkın yarısı günde 2 dolardan az gelire sahip. Yaşlı ve hastalar dahil herkes kontrol noktalarında uzun kuyruklarda aşağılanarak bekletiliyor.

İsrail’deki bir milyon Filistinli bütçenin yalnızca %1’inden yararlanıyor. Üstelik sanki farklı bir türlermiş gibi, bu insanlara Filistinli bile değil, ‘İsrailli Arap’ deniliyor.

Bu manzara Filistin’in on yıllardır ABD desteğiyle süren İsrail işgalinin bir ürünü. İsrail devleti Ortadoğu’da ABD’nin uç karakolu gibi çalışıyor.

Bu yüzden Bush, İsrail’in dünyanın gözünün içine baka baka işlediği cinayetleri “kendini savunma hakkı” olarak adlandırıyor.

Çünkü ABD de Irak’ta 100 binden fazla insanı, “kendini savunma” adına öldürdü.

ABD’nin 11 Eylül’den sonra önce Afganistan’da ve ardından Irak’ta uyguladığı işgal politikaları, İsrail gibi ülkelerin elini güçlendiriyor.

ABD’nin Irak’ı silahsızlandırma bahanesiyle başlattığı işgal, İsrail’in Hizbullah’ı silahsızlandırma bahanesiyle Lübnan’ı yerle bir etmesini kolaylaştırıyor.

Irak işgali dünyayı bir barut fıçısına çevirirken, Ortadoğu’da bu barut patlamak üzere.

Filistin’de acı hiç dinmedi, Afganistan işgal altında, Irak yıllar süren ambargo ve savaşlardan sonra son üç yıldır ABD işgali altında yakılıp yıkıldı. Şimdi sıra Lübnan’da.

…ve biz biliyoruz ki İran da hedef tahtasında.

İki yüzlü hükümetlere karşı, işgal yalanlarına karşı, Bush’a ve İsrail yönetimine karşı sesimizi yükseltmek için kaybedeceğimiz tek bir dakikamız yok.

Sesimizi yükseltelim: İsrail Filistin ve Lübnan’dan derhal geri çekilmelidir!

Dünyada savaş politikalarının mimarı, yalancı ABD yönetimi askerleri Irak’tan geri çekmelidir.

AKP hükümeti timsah göz yaşları dökmeye bir son vermeli ve Filistin ve Lübnan halkıyla gerçekten dayanışmak istiyorsa, İsrail’le her türden askeri ve siyasi işbirliğine son vermelidir!

ABD’ye askeri üsleri, en başta da İncirlik Üssü’nü kapatmalıdır.

Ortadoğu haklarının sesini duyalım, sesimizi onların sesiyle birleştirelim:

Şimdi değilse ne zaman, biz değilsek kim?

Küresel Barış ve Adalet koalisyonu adına

Genco Erkal

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.