19.08.2013 – Çözüme Evet Kampanyası Etkinlik Raporu – İstanbul

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

facebookKapak

 

 

 

ÇÖZÜME EVET KOALİSYONU EYLEM VE ETKİNLİKLER

  •  6 Nisan Cumartesi günü ilk imzacıların da katılımı ile kuruluş basın açıklaması gerçekleştirildi.
  •  12 Nisan Cuma günü Çözüme Evet İzmir Koalisyonu kuruluş basın toplantısı yapıldı.
  • 14 Nisan Pazar günü Çözüme Evet Ankara Koalisyonu kuruluş basın toplantısı yapıldı.
  •  1 Mayıs Çarşamba günü İzmir ve Tekirdağ Çözüme Evet Koalisyonları 1 Mayıs mitinglerine katıldı.
  •  11 Mayis Cumartesi günü İzmir Çözüme Evet Koalisyonu “Her Renge BARIŞ” şenlik etkinliğini gerçekleştirdi.
  •  18 Mayıs Cumartesi: İstanbul Beşiktaş İskelesi’nde, saat: 11.00’de “Çözüm ve Barış için Balonlarımızı Gökyüzüne Uçuruyoruz” eylemi gerçekleştirildi.
  •  18 Mayıs Cumartesi: Ankara Çözüme Evet saat: 17.00’de Kolej Meydanı’ndan Kızılay’a yürüyüş gerçekleştirdi.
  •  18 Mayıs Cumartesi günü Çözüme Evet Beyoğlu BUKE BARANE film gösterimi gerçekleştirdi.
  • 19 Mayıs Pazar günü Çözüme Evet Ankara Koalisyonu panel gerçekleştirdi.
  • 22 Mayıs Çarşamba günü 26 Mayıs yürüyüşü için İHH binasında kahvaltılı basın toplantısı yapıldı.
  • 22 Mayıs Çarşamba günü İstanbul Üniversitesi Çözüme Evet Paneli gerçekleştirildi.
  •  23 Mayıs Perşembe günü İstanbul Eminönü İskelesi’nde, saat 18.30’da “Çözüm ve Barış için Balonlarımızı Gökyüzüne Uçuruyoruz” eylemi yapıldı.
  •  26 Mayıs ÇÖZÜME BARIŞA EVET yürüyüşü: 26 Mayıs Pazar günü, saat: 14.00’de Saraçhane Parkı’ndan Beyazıt’a yürüyüşü oldu.
  • 28 Mayıs Tekirdağ Çözüme Evet koalisyonu basın toplantısı yaptı. 4 Nisan 2013 – Çözüme Evet Koalisyonu’nun kuruluş basın açıklamasına çağrısı

6 Nisan Cumartesi günü

Saat: 11.00

Yer: Taksim Hill Otel

30 yıldır, her gün yürek çarpıntılarıyla uyanmamıza sebep olan…Nerede olursak olalım, hayatımıza damgasını vuran dev bir sorun çözülmek üzere.

Kürt sorunu konusunda tarihi adımlar atılıyor. Bizler çözüm için atılan adımları desteklemek ve çözüme engel olmak isteyenlere, “Hayır, bizler bu topraklarda yaşayan milyonlarca insan, çözümden yanayız” diyebilmek için yola koyuluyoruz.

Çözümü savunan milyonların sesi olmak için hep beraber harekete geçiyoruz.

Yüzlerce aktivist, gazeteci, sanatçı, aydın, kurum temsilerinden oluşan Çözüme Evet Koalisyonu’nun kuruluşunu ilan edeceğimiz toplantıda siz değerli basın mensuplarını aramızda görmek istiyoruz.

Çözüme Evet Koalisyonu

 

6 Nisan 2013  – ÇÖZÜME EVET KURULUŞ BASIN TOPLANTISI – İstanbul

Çözüm ve Barış sürecini destekleyen onlarca aydın, aktivist, gazeteci, yazar ve sanatçı 6 Nisan’da Taksim Hill Otel’de biraraya gelerek Çözüme Evet Koalisyonunu ilan etti ve Barış için 26 Mayıs’ta İstanbul’da büyük bir gösterinin duyurusu yapıldı.

Taksim Hill Otel’de gerçekleşen toplantının açılışını Balçiçek İlter yaptı.

İlk imzacılardan söz alan katılımcılar Çözüme Evet koalisyonu olarak farklı kesimlerden insanları biraraya getirerek barış sesini yükseltmeyi ve çözüm sürecine olan desteğin sokakta yanısmasını sağlamak istediklerini belirtiler.

İlk sözü alan Küresel BAK sözcüsü Yıldız Önen, Çözüme Evet koalisyonun neden kurulduğunu anlattı.

İHH’dan Avukat Gülden Sönmez, barışın yeryüzünde yaşayan tüm insanlar için en hayırlısı olduğuna inandıklarını söyleyerek, “Çözüme ilk kez bu kadar yaklaştık” dedi. Gülden Sönmez, 26 Mayıs’ta İstanbul’da büyük bir gösteri yapmayı planlanan yürüyüşü ve 5 Mayıs’ta da yine İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde yapılacak gösteriyi duyurdu.

Sivil Dayanışma Platformu’ndan Ayhan Ogan ise kampanyanın yerellerde yapacağı faaliyetlerden bahsetti. Ayhan Ogan’ın konuşmasının ardından Balçiçek İlter, Çözüme Evet Koalisyonu’nun kuruluş çağrısını okudu.

İlk imzacıların söz aldığı basın toplantısında ortak olarak dile getirilen barış ve çözüm sürecine verilen destek ve bu desteğin arttırılması için herkesin harekete geçebileceği kanalları yaratmanın gerekliliği oldu.

Basın toplantısı herkesin bir fırça darbesi ile renk kattığı “Çözüme Evet” pankartının boyanması etkinliği ile sona erdi.

 

Çözüme Evet Koalisyonu Basın Açıklamasında konuşan katılımcılar

Toplantı moderasyonu ve Basın Metni sunumu: Balçiçek İlter

Yıldız Önen (Kürsele Barış ve Adalet Kaolisyonu)

Gülden Sönmez (İHH Hukuk Komisyonu)

Ayhan Ogan (Sivil Dayanışma Platformu)

Nesteren Davutoğlu (İletişimci)

Hayko Bağdat (Hrant’ın Arkadaşları)

Doğan Tarkan (DSİP Genel Başkanı)

Ufuk Uras ( Yeşiller ve Sol Gelecek)

Oya Baydar ( Yazar)

Ali Bayramoğlu (Gazeteci)

Zeynep Tanbay ( Dansçı)

Garo Paylan (Halkların Demokratik Kongresi)

Ömer Faruk Gergerlioğlu (Araştırmacı, Yazar)

Mebuse Tekay (Avukat )

Kuban Kural (Kafkasya Forumu)

Ferda Keskin (Helsinki Yurttaşlar Derneği)

Roni Margulies (Yazar, Şair)

Adnan İnanç (Hilal TV Genel Yayın Yönetmeni)

Bülent Aydın (Kürsel Barış ve Adalet Koalisyonu)

Sinan Özbek (Öğretim Üyesi)

Enver Sezgin (Yeni Anayasa Platformu)

Tarık Tufan (Gazeteci, Yazar)

Ümit İzmen ( Öğretim Üyesi, Yazar)

 

6 Nisan 2013 – Çözüme Evet Kuruluş Metni – İstanbul

Çözüme Evet!

30 yıldır, her gün yürek çarpıntılarıyla uyanmamıza sebep olan…Nerede olursak olalım, hayatımıza damgasını vuran dev bir sorun çözülmek üzere.

Kürt sorunu konusunda tarihi adımlar atılıyor.  İlk kez çözüm kapısının net bir şekilde aralandığına tanık oluyoruz.

Bizler, çözüm sürecine gözümüz gibi bakmamız gerektiğine inanıyoruz.

Biliyoruz ki çözüm yönünde atılan her adım, ölümün bu topraklarda yarattığı kasvetli havanın bir kader olmadığını herkese, hepimize gösterecek.

Çatışmaların sona ermesi ve diyalog sürecinin gelişmesi “politik açıdan kimin işine yarar” diye bir soru sormuyoruz.

Çatışmaların sona ermesi, öncelikle, gençlerin yaşamaya devam etmesi anlamına gelir.

Ölümlerin durması anlamına gelir!

Ölümlerin son bulması… Sorunun muhataplarının konuşmaya başlaması…

En önemlisi bu.

Bu yüzden, çözüm için atılan adımları desteklemek ve çözüme engel olmak isteyenlere,

“Hayır, bizler bu topraklarda yaşayan milyonlarca insan, çözümden yanayız” diyebilmek için yola koyuluyoruz.

Çözümü savunan milyonların sesi olmak için hep beraber harekete geçiyoruz.

Ülkemizde birbirini tanıma şansı bulamamış milyonlara…“Dinle, Anlat, Duy, Konuş…” diyoruz.

Herkesin ve tüm kimliklerin ortak geleceğinin eşitlik içinde inşası açısından bu can alıcı meselenin çözümüne katkı sağlamanın insanlık borcu olduğuna inanıyoruz.

Balçicek İlter

Çözüme Evet Koalisyonu adına

 

12 Nisan 2013  – ÇÖZÜME EVET BASIN TOPLANTISI – İzmir

Çözüme Evet Koalisyonu’na destek verenler geçtiğimiz hafta cuma günü İzmir’de Mazlum-Der ofisinde buluştular. Toplantıya DSİP, Yüzleşme Atölyesi, Mazlum-Der, Küresel Eylem Grubu, Baran-Sav, İzmir Süryani Platformu, Baran-Sav, Hizmet-İş, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, Kafkas Forumu, Gri Düşünce Topluluğu ve Antikapitalist Öğrenciler gibi siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinden onlarca kişi katıldı. İzmir’de koalisyonun genişletilmesi için din adamları derneğinden kadın yazarlar derneğine çeşitli kurumların yanı sıra sendikalarla, meslek ve esnaf odaları ile görüşmeler yapılması kararlaştırıldı. Çözüme Evet diyenler İzmir’de 11 Mayıs’ta şenlikli bir barış yürüyüşü ve konser organize etmenin yanı sıra çeşitli yerlerde toplantılar yapmayı ve 26 Mayıs’ta İstanbul’da yapılacak yürüyüşe kitlesel olarak katılmayı hedef olarak koydular.

Çözüme Evet İzmir İnisiyatifi, 17 Nisan’da yapacağı bir basın toplantısıyla planladığı etkinlikleri kapsamlı bir şekilde duyuracak.

 

14 Nisan 2013 – Çözüme Evet Paneli – Ankara

 

Çözüme Evet Koalisyonu geçtiğimiz pazar günü ise Ankara’da Mülkiyeliler Birliği’nde bir toplantı düzenledi.

Moderasyonunu Özlem Serap Özkan’ın yaptığı toplantının geniş konuşmacı listesinde BDP Ankara İl Eş Başkanı Ahmet Aday, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) Ankara İl Örgütü’nden Canan Şahin, Demokratik Anayasa Hareketi temsilcisi Ayhan Bilgen, Ankara Üniversitesi’nden araştırma görevlisi Can Irmak Özinanır, Darbelere Karşı 70 Milyon Adım Koalisyonu’ndan Emrah Mokan, Küresel BAK’tan Ersin Tek, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden Akın Atauz, İHD Genel Sekreteri İsmail Boyraz, Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Nur Betül Çelik, Mülkiyeliler Birliği Başkanı Sevilay Çelik, HDP Eş Genel Başkanı Yavuz Önen ve Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De aktivisti Zeynep Karagözoğlu vardı.

 

İHD: “Sürecin sabote edilmesine izin vermemeliyiz”

Koalisyonun destekçilerinden İnsan Hakları Derneği temsilcisi İsmail Boyraz, konuşmasında provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi. Boyraz sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu süreçte kitlesel ırkçı saldırılar artacaktır. Hem üniversitelerde hem diğer yerlerde daha dikkatli olmalıyız. Sürecin sabote edilmesine izin vermemeliyiz. Öte yandan, biz İHD olarak bundan sonra sürece Kürtlerin haklarının iadesi süreci demeyi uygun buluyoruz. Çünkü konuştuklarımızın hepsi daha önce Kürtlerin gasp edilmiş haklarıdır.”

 

“Barış mücadelesi milyonları mobilize edebilir”

İsmail Boyraz’ın ardından sözü 70 Milyon Adım koalisyonundan Emrah Mokan aldı. Konuşmasında barış isteğinin sürdürülmesinin önemini vurgulayan Mokan, “Çok büyük beklentilere ve kaygılara sahibiz. Artık savaşın mağdurları olduğumuzu unutmadan, bir araya gelerek barış isteğimizi sürdürmeliyiz. Barış mücadelesi milyonları mobilize edebilir. Daha demokratik ve politik bir toplum oluşturma olanağımız var” şeklinde konuştu.

 

“Müzakere dilini kullanmak çok önemli”

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin Ankara İl Eş Sözcüsü Akın Atauz ise herkesin birbirini dinlemesi, herkesin birbirinden öğrenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Atauz, “Farklı yaklaşımlar ve farklı kaygılarla olsa da hepimiz barışa evet diyoruz. Bu süreçte birbirimizi daha çok dinlemeli, birbirimizden daha çok öğrenmeliyiz. Bunu başarabilirsek, yeni fikirlere açık olmaya daha hazır hâle gelebiliriz. Onun dışında, müzakere dilini kullanmak çok önemli. Silah bırakmak diz çökmek değildir. Türkiye’de yaygın olan ya hep, ya hiç anlayışını reddetmeliyiz.”

 

“21 Mart’ta barışın baharı başladı”

Konuşmacılar arasında yer alan Ankara Üniversitesi’nden araştırma görevlisi Can Irmak Özinanır, 21 Mart’ta Newroz’da milyonlarca insanın barış talebini haykırdığına vurgu yaparken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çözüme Evet diyenler bugüne kadar eksik kalan bir hareketi inşa ediyorlar. Kürt halkını ezenler bu süreçte işçi sınıfını dağıttılar, Alevileri bombaladılar. Müslüman kadınları başörtüsü taktığı için ikna odalarına aldılar, kadim halkları yok ettiler. 1 Mart’ta ve Hrant’ın cenazesinde başarmıştık. Bu süreçler milliyetçiliği geriletiyor. 21 Mart’ta barışın baharı başladı. Barışı sürdürmek içinse örgütlenmemiz gerekiyor.”

 

“Savaş mağduru olmayanlar da koalisyonu desteklemeli”

Toplantıda Can Irmak Özinanır’dan sonra sözü alan isim ise Küresel BAK’tan Ersin Tek oldu. Tek, konuşmasında bugüne kadar hiç barışı görmediğini ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Katkı payları için harekete geçen insanların otuz yıllık savaş sonrası sessiz kalması üzücü. Bu koalisyon Irmak hocanın dediği gibi konuşmayı ve anlatmayı seven bir koalisyon olmalı. İkincisi, batıda savaş mağduru olmayanların da bu koalisyon destek vermesi gerekiyor. Bunun sağlanması da bizim elimizde.”

 

“BDP olarak süreci destekliyoruz”

Barış ve Demokrasi Partisi adına konuşan Ahmet Aday, Kürt halkının bugüne kadar çok bedel ödediğini, Ortadoğu’da yüz yıllardır 4 parçaya bölünmüş hâlde mücadele verdiklerini söyledikten sonra şu ifadeleri kullandı:

“Bask mücadelesine baktığımızda 800 kayıptan söz ediliyor. Kürt hareketinde onbinlerce kayıp var. Kürtler özgürlük mücadelesi verirken, Türkiye de demokratikleşme mücadelesi veriyor. Biz BDP olarak süreci destekliyoruz. Umuyoruz bütün ötekilerin eşitliği sağlanacak.”

 

“Özgürlükçü anayasa tartışmaları geriye bırakılmamalı”

Toplantının konuşmacılarından Ayhan Bilgen ise süreç boyunca eleştirilere tahammüllü olmanın öneminin altını çizerken “Eleştirdiğimiz kadar, kaygısı olanları da dinlemeliyiz” dedi.

 

Bilgen şöyle konuştu:

“Çözüm için benim gördüğüm iki önemli nokta var. Çözüm, geçmişle yüzleşmenin üzerini örtmemeli. Sürece zarar vermemek için Roboski’nin üzerini örtemeyiz. Bir başka nokta, geçmiş kadar gelecek de konuşulmalı, gelecek anayasadır. Özgürlükçü anayasa tartışmaları geriye bırakılmamalı.”

Toplantı, 26 Mayıs’ta İstanbulda yapılacak barış yürüyüşü’nün duyurusunun yapılmasıyla sona erdi.

 

16 Nisan 2013 – Çözüme Evet Koalisyonu Haber Bülteni

6 Nisan’da Taksim Hill Otel’de 400’e yakın imzacısı ile kuruluşunu ilan eden Çözüme Evet Koalisyonu faaliyetlerine başladı.

10 gün kadar kısa bir sürede Türkiye’nin birçok yerinde yerellerini ilan eden ve 26 Mayıs’ta yapılacak olan yürüyüşe çağrı yapan Çözüme Evet Koalisyonu bileşenleri aralıksız faaliyetini sürdürüyor.

Çözüme Evet Koalisyonu şimdiye kadar İstanbul’da Şişli, Ümraniye, Kadıköy ve Beyoğlu gibi yerellerde stantlar açarak Barış isteyen ve çözümden yana olanlar ile buluştu. İzmir ve Ankara’da da toplantı ve stantlar ile barışseverler ile buluşan Çözüme Evet Koalisyonu 26 Mayıs tarihine kadar birçok şehirde daha toplantılar yapmaya hazırlanıyor.

Birçok üniversiteden akademisyenlerin de desteklediği koalisyon üniversitelerde de çağrılar yapıyor, standlar açıyor ve toplantılar düzenleyerek barış ve çözüm sürecinde ÇÖZÜME EVET! BARIŞA EVET diyenleri buluşturuyor.

Kuruluşundan bu yana İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi ve Mimar Sinan Üniversitesi’nde Çözüme Evet diyen öğrenciler buluştu ve buluşmaya devam ediyor.

Mayıs ayında her hafta büyük sokak etkinlikleri ile 26 Mayıs Pazar günü İstanbul’da yapılacak büyük yürüyüşe çağrı yapacak olan koalisyon 26 Mayıs’ta ÇÖZÜME EVET diyen binlerce kişiyi alanlara toplamayı hedefliyor.

 

1 Mayıs 2013 – İzmir ve Tekirdağ Çözüme Evet Koalisyonu Alanlardaydı…

Çözüme Evet Koalisyonu aktivistleri, işçi sınıfının uluslararası birlik ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta İzmir ve Tekirdağ’daki gösterilere katılarak Kürt sorununda barışçıl çözümü savundular.

İzmir’de 1 Mayıs günü saat 10:00’da Konak’taki eski Sümerbank önünde buluşan Çözüme Evet Koalisyonu, diğer gruplarla birlikte Gündoğdu Meydanı’na yürüdü.

“Dinle, anlat, duy, konuş!”, “Çözüme Evet”, “Çoğunluk çözüm istiyor”, “Silahlar sussun, insanlar konuşsun”, “Susma, çözüme katıl!”, “Barışa teslim oluyoruz” dövizleri ve barış bayraklarıyla yürüyen Çözüme Evet diyenlerin korteji oldukça renkliydi.

Tekirdağ Çözüme Evet Koalisyonu da 1 Mayıs günü saat 10:00’da Köprübaşı’nda buluştu. “Çözüme Evet” pankartının arkasında yürüyen barış aktivistleri, “İş, ekmek, özgürlük”, “Silahlar sussun, insanlar konuşsun!” sloganları attı.

 

10 Mayıs 2013 – Çözüme Evet Koalisyonu Haber Bülteni

6 Nisan’da Taksim Hill Otel’de 400’e yakın imzacısı ile kuruluşunu ilan eden Çözüme Evet Koalisyonumuz faaliyetlerine başladı.

10 gün kadar kısa bir sürede Türkiye’nin birçok yerinde yerellerini ilan eden ve 26 Mayıs’ta yapılacak olan yürüyüşe çağrı yapmaya başladık ve 6 Nisan’dan beri neredeyse aralıksız faaliyetlerimize devam ediyoruz. .

Şimdiye kadar İstanbul’da  Şişli, Ümraniye, Kadıköy ve Beyoğlu gibi yerellerde stantlar açarak Barış isteyen ve çözümden yana olanlar yüzlerce insan ile buluştuk. Standlarımız ve toplantılarımız gayet iyi katılımlar ve güzel geri dönüşler ile geçiyor.

13-14 Nisan tarihlerinde İzmir ve Ankara’da yapılan kuruluş toplantılarımız hem geniş katılımlı olmaları hem de hep bahsettiğimiz koalisyonun çeşitliliğini yansıtmak anlamında çok başarılı geçti. Ankara ve İzmir’de de aktivistler günlük faaliyetlere başladılar ve bir dizi toplantı/sokak etkinliği planlamaya başladılar. Ayrıca Mayıs ayı içerisinde Tekirdağ ve Çanakkale’de de kuruluş toplantıları  yapmaya çalışacağız.

Çözüme Evet diyen öğrenciler de üniversitelerde stand faaliyetine başladılar. İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Üniversitesi, Bilgi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi ve  Ege Üniversitesi ’nde Çözüme Evet diyen öğrenciler buluştu ve buluşmaya devam ediyor.

Sokakta yaptığımız faaliyetleri ve toplantılarımız barış ve çözüm diyen çoğunluk ile buluşmamızı sağlıyor. Sokakta yürürken dahi rozetlerimiz görenler bizde Çözüme Evet diyoruz diyorlar ve hemen yanımızda bulunan bildirilerimizi veriyoruz. Oturduğumuz yerlerde kampanyamızı gören ve duyanlar hemen malzemelerimizi alıyor, destek oluyor ve bağış yapıyorlar. Basın açıklamasından bu yana geçen birkaç gün bile bize toplumda çoğunluğun barıştan ve çözümden yana olduğunu gösterdi. 26 Mayıs’ta yapacağımız yürüyüşe kadar daha çok sokak faaliyeti ile daha büyük kalabalıklara ulaşmak üzere hergün sokaklarda olmaya devam ediyoruz.

 

11 Mayıs 2013 –  Çözüme Evet Şenliği – İzmir

Çözüme Evet Koalisyonu aktivistleri 11 Mayıs’ta İzmir’de bir yürüyüş yaptı. Oldukça coşkulu geçen yürüyüşte Kürtçe ve Türkçe barış sloganları atıldı, “Her Türk bebek doğar”, “Öldürmeyeceğiz, ölmeyeceğiz, kimsenin askeri olmayacağız”, “Şimdi barış zamanı”, “Dur de, dur de, ölümlere dur de”, “Kürt halkına özgürlük”, “Barış, çözüm, özgürlük” sloganları atıldı.

Yürüyüşün sonunda Koalisyon’un çağrı metnini Türkçe olarak Özlem Özel ve Kürtçe olarak Cüneyt Laloğlu okundu. İzmir Müzisyenler Derneği’nin ve Koma Berxwedan’ın dinletisiyle biten eyleme katılan aktivistler türküler eşliğinde halay çektiler.

 

16 Mayıs 2013 – “Çözüm için Barış için Balonlarımızı Gökyüzüne Bırakıyoruz!” gösterisine çağrı

Yüzlerce aktivist, gazeteci, sanatçı, aydın, kurum temsilerinden oluşan Çözüme Evet Koalisyonu olarak çözüm için atılan adımları desteklemek ve çözüme engel olmak isteyenlere, “Hayır, bizler bu topraklarda yaşayan milyonlarca insan, çözümden yanayız” diyebilmek için yola koyulduk.

Çözümü savunan milyonların sesi olmak için hep beraber harekete geçiyoruz. 18 Mayıs Cumartesi günü imzacı ve destekçilerimizin de katılımı ile rengarenk balonlarımızı şarkılar ve türküler ile gökyüzüne bırakacağız.

Etkinliğimize siz değerli basın mensuplarını da davet ediyoruz.

Çözüm için Barış için Balonlarımızı Gökyüzüne Bırakıyoruz!

18 Mayıs  Cumartesi günü, Saat: 11.00

Yer: Beşiktaş Motor İskelesi Önü

 

Çözüme Evet Koalisyonu

 

 

18 Mayıs 2013 – Barış ve Çözüm için Balonlar Gökyüzüne eylemi – İstanbul

Uzun zamandır faaliyetlerine sokak standları, toplantı ve paneller ile devam eden Çözüme Evet Koalisyonu aktivistleri 18 Mayıs Cumartesi günü Beşiktaş İskelesi’nde yüzlerce balonu Barış şarkıları ve sloganları ile gökyüzüne bıraktılar.

Kaolisyon adına basın açıklamasını koalisyonun ilk imzacılarından Nesteren Davutoğlu okudu.

Basın açıklamasının sonunda 26 Mayıs Pazar günü, saat: 14.00’de Saraçhane Parkı’ndan Beyazıt Meydanı’na yapılacak olan yürüyüş hatırlatıldı ve tüm barış ve çözüm diyenler yürüyüşe davet edildi. Çok sayıda aktivistin balonlar, düdükler ve davullarla katıldığı basın açıklaması, kısa süreli bir bildiri dağıtımından sonra sona erdi.

 

18 Mayıs 2013 – Buka Barane film gösterimi –  İstanbul

Çözüme Evet koalisyonu 18 Mayıs’ta Beyoğlunda Buka Barane film gösterimini yaptı. 90’lardaki şiddet ortamının anlatıldığı filmden sonra Anadolu Kültür’ün Hafıza Merkezinden Emrah Gürsel  ile çözüm süreci tartışıldı.

 

18 Mayıs 2013 – Çözüme Evet Yürüyüşü –  Ankara

Çözüme Evet Koalisyonu, 18 Mayıs Cumartesi günü Ankara’da bulunan Kolej Meydanı’nda bir araya gelerek, barış sloganlarıyla Sakarya Caddesi’ne yürüdü.

“Çözüme Evet” pankartının açıldığı yürüyüşte “Silahlar sussun insanlar konuşsun” dövizleri taşındı.

Gösteri boyunca sık sık “Yükselt, yükselt, barışın sesini yükselt; sustur, sustur, savaşın sesini sustur”, “Bê ziman jiyan nabe”, “Barış çözüm özgürlük” sloganları atıldı.

 

19 Mayıs 2013 – Çözüme Evet Paneli –  Ankara

Çözüme Evet Koalisyonu Ankara yereli 19 Mayıs, Pazar günü destekçileri ve imzacılarının katılımı ile bir panel düzenledi.

Şenol Karakaş, Fatma Bostan Ünsal ve Üstün Bol’un konuşmacı olduğu panelde, Barış süreci ile ilgili son durumu, koalisyon olarak barış ve çözüm sürecine sunabileceğimiz katkıları konuşuldu. Soru ve katkıların da alındığı panelde aynı zamanda 26 Mayıs Pazar günü İstanbul’da yapılacak yürüyüşüne çağrı yapıldı.

 

20 Mayıs 2013 – Kahvaltı & Basın Toplantısına Çağrı – İstanbul

Çözüme Evet Koalisyonu olarak 22.05.2013 Çarşamba günü, saat: 11.00’de bir basın toplantısı düzenleyeceğiz.

Akil İnsanlar heyetinden, ilk imzacılarımızdan ve destekçi sanatçılarımızın da katılı ile gerçekleşecek olan kahvaltılı basın toplantımızda siz basın mensubu dostlarımızı da davet ediyoruz.

Tarih: 22 Mayıs Çarşamba, saat: 11.00

Yer: Büyük Karaman Cad. Taylasan Sok. No: 3 Pk, 34230 Fatih

 

22 Mayıs 2013 – Çözüme Evet basın toplantısı – İstanbul

6 Nisan Cumartesi günü kurulan Çözüme Evet Koalisyonu, 26 Mayıs Pazar günü, saat 14.00’de Saraçhane Parkı’ndan Beyazıt Meydanı’na yapılacak olan yürüyüş öncesi ilk imzacıları ve destekçi kurumların temsilcileri ile bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

İmzacı ve temsilcilerin hem koalisyonun faaliyetlerini hem de çözüm ve barış sürecine dair düşünce ve dileklerini aktardığı basın toplantısında ortak temenni Barış ve Çözüm sürecinin eşitlik, adalet ve özgürlük temelinde yürümesi ve tüm halkların barışını sağlayan bir çözüm sürecinin olması oldu.

Onyıllardır binlerce insanın ölümüne ve milyonarca insanın hayatında derin yaralara neden olan savaş döneminin artık sonuna gelindiğinden bahsedilen toplantıda tüm barış ve çözüm diyenler koalisyonun 26 Mayıs Pazar günü, saat: 14.00’de yapılacak olan yürüyüşüne davet edildi.

 

Konuşmacı ve Temsiciler:

Mustafa Paçal (Hak İş Sendikası)

Roni Margulies (Yazar)

Kuban Kural (Kafkasya Forumu)

Abdurrahman Dilipak (Yazar)

Kerem Kabadayı (Sanatçı, Mor ve Ötesi)

Yaman Yıldız (Demokrasi ve Özgürlük Hareketi)

Şenol Karakaş (DSIP- Devrimci Sosyalist İşçi Partisi)

Yıldız Önen (Küresel BAK)

Gülden Sönmez (İHH)

Hasan Avşar ( Sivil Dayanışma Platformu)

Aydın İnci (Beyaz Hareket Derneği)

Ahmet Mercan (Yazar)

 

Basın Toplantısında yapılan konuşmalar

 

GÜLDEN SÖNMEZ: Çözüm isteyen her kişi, kuruluş, yapı bu koalisyonun bir parçası.

26 Mayıs’ta  “Çözüm İstiyoruz, Barış İstiyoruz” diyerek yürüyeceğiz.  Gençleri, ev hanımlarını aydınları, çocukları herkesi bu yürüyüşe davet ediyoruz. Sonrasında Barış Treni olacak.  Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden temsilciler olacak. Bu süreçte kim ne yapabiliyorsa, elinden geleni yapmalı. İnsanların yüreklerini yakan acının son bulmasını istiyoruz. Hangi eve hangi sokağa mikrofon uzatırsanız uzatın herkes bir özlem içinde, herkes mutlu olmayı hak ediyor, istiyor.

 

ABDURRAHMAN DİLİPAK: Çatışmanın bitmesi, barışın gelmesi için yeterli değil. Uzun ve yorucu bir süreç… Herkesin bu sürece etkin olması gerek, bir sonraki adımda neler ile karşılaşacağımızı öngörmemişsek, bu geçici bir rahatlama olur. Daha uzun sürekli bir mücadele gerek… Ayrı ayrı dillerde aynı şarkıyı söyleyen insanlarız. Yalnızca Kürt halkı için değil, herkes için böyle olmalı. Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm önerisinin bizim önerimiz olmaması gerekir. Bundan sonraki bölgedeki muhtemel sorunların çözümünde de model olarak, referans olarak kabul edilmesi gereken bir çözüm modeli ortaya koymamız gerekiyor. Bizim bu kanlı ve acı tecrübemiz, bizden sonrası için bir kazanım olması gerekir diye düşünüyorum. Toplum olarak bizim bu süreçte barış dilini  kullanmamız gerekiyor. Barışın dilinin daha estetik olması, referans kodlarının ideolojik ve politik talepler değil, bilimsel talepler ile örtüşmesi gerekir. Yalnız etnik bir gruba indirgenmiş talepler değil, özgürce , inkara tabi tutulmadan kendini ifade etmesini istiyorsak, bunun Ermeniler, Rumlar,…. için de olması gerekir.

Bana göre gelişmeler doğru yönde, ileriye doğru… Doğu’daki insanların yalnız olmadığını gösterme gerek, Batıdakiler bizi anlamıyorlar diyorlardı…Bizi davul zurna halay ile karşılıyorlar, ilk kez korucusu şehit ailesi aynı salonda hiç korkmadan kendilerini özgürce ifade ediyorlar. Peace maker dediğimiz barış yapıcı iradenin . odaların, baroların etkin katılımının sağlanması gerekiyor.

 

RONİ MARGULİES: İlginç bir memlekette yarışıyoruz. Hepimiz niye barıştan yana olduğumuzu izah etmek zorunda kalıyoruz. Çünkü memlekette büyük bir kesim barışa karşı. Niye çözüme evet dediğimizi izah etmek zorunda kalıyoruz. Çok anlamsız olmasına rağmen, barıştan yana olmayı nasıl izah ederim diye düşündüm. En açık en bariz olanı… Ne Kürt ne Türk, gençler ölmeyecek. İnsan hayatı kurtulmuş olacak. Kürt halkının tanınmayan hakları ,tanınmayan kendisi artık tanınıyor. Bu barış doğrultusunda atılmış bir adım, Anayasa’da henüz tanınmış olmasa bile şu içinden geçtiğimiz barış süreci zaten Kürt halkının kurumlarının, ana dilinin, tanınıyor olması, devlet tarafından tanınmış olması anlamına geliyor. Benim mahallemde yaygın bir tartışma, demokrasi olmadan barış olmadığı tartışması … tümüyle yanlış bir tartışma, pekala olur, ama bu olmadan biz tatmin olmayız. Barışa atılan her adım, demokrasiye açılan bir kapı. Son 90 yılda askeri vesayet dediğimiz bir düzen içinde yaşadık. Askeri güç,  biz savaşıyoruz vatanın güvenliğini koruyoruz, dolayısıyla bize bütçe lazım diyorlar, ayrıca siyasete müdahale imkanı buluyordu. Barış ile birlikte demokrasi yolunda başka kapılar da açılacak. Barış ve demokrasi  aynı sürecin parçalarıdır. Bu saydığım üç nedenle, Türkiye’de demokrasiye , insan haklarına, adalete önem veren herkesin bu koalisyonun bir ucundan tutması, Türkiye’de Doğu’dan uzatılan ele, bu taraftan, Batı’dan bir el uzatmak gerekir.

 

KEREM KABADAYI: Mor ve Ötesi grubu üyesi

Barışın hangi iktidar döneminde yapıldığı hiç önemli değil, barış savaşan taraflar arasında yapılır. Geçtiğimiz Newroz bayramındaki ortamdan sonra, bu barışı Türkiye’deki kitlesel bir barış hareketine döndürecek adımlar atmak. Ben de bu amaçla Irak işgaline karşı bir araya gelmiş kişilerden biri olarak, bu barış fikrinin fizikselleşmesi sokakta kendini göstermesini istiyorum.

 

YAMAN YILDIZ: Demokrasi ve Özgürlük Hareketi. Unutamadığım iki görüntü var… Biri de Ceylan…  Ceylan’ın gözleri, siz barışmadan ben helalleşmeyeceğim diyor. Barış için çok umutluyuz, taraflar büyük adımlar atıyor. Bu süreçte gerillalar geri çekilmeye devam ediyorlar. 2012 deki çatışma sürecinin bugün devam ettiğini düşündüğümüzde ve üzerinde Reyhanlıyı düşündüğümüzde,  bu ülkenin siyasi atmosferinin nereye gideceğini görmek zor değil. Bu ülkede bir iç savaş çıkma olasılığı vardı, savaş ovaya inebilirdi. Ama barış sürecinin varlığı , hem Türkiye için hem bölge için büyü bir umuttur. Barışı hep beraber yapacağız, AKP’ye bırakılacak bir şey değil, Dün ütopya idi, bu gün umut, yarın ise bunu gerçekleştirmek için bir araya geldik.

 

AHMET MERCAN: yazar, şair. Asıl olan barıştır, arızi olan savaştır. Barışı istemek için yüzlerce gerekçemiz var. Broşürde de gördüğünüz gibi, insana has şeyler dinle, duy, anla konuş… Bunun karşıtı çatışma dilidir. Silahını al, mermini doldur, nişan al ve tetiğe bas… Bu ikinciyi okurken bile insanın tüyleri diken oluyor. Barışı bir alışverişe çevirerek karikatürize etmek en azından, barışa ve insana hakarettir.

Devlet yanlış bir konumlama yaptı geçmişte. Devletin aklı insan kadar hızlı çalışmıyor, bu kadar yılda yanlışını anladı, yanlışından vazgeçmeye karar verdi. Bu bir yolculuktur. Güzel başladı, güzel devam ediyor. Ama barışın kalıcı olması için bu ülkede çok iyi bir Anayasa yapmaya ihtiyacı var, girişine çıkışına dokunarak. Herkesin bu ülkede herkesin  kendi haklarına sahip çıkarak yaşayacağı bir anayasaya ihtiyaç vardır. Hiç bir etnik kökenden, ırktan bahsetmemesi gereken bir anayasa olmalı, bunlardan söz etmek ayıp sayılmalıdır. Barışın kalıcı olabilmesi bununla mümkündür. Her barış gönüllüsü akil adamdır.

 

HASAN AFŞAR: SDP olarak ÇEK i destekliyoruz, biz de bu sürecin içinde yer almaya çalışıyoruz.

1_ Kanın durmasını sağlayacak, şehit cenazeleri olmayacak, bu ülkenin vatandaşları ölmeyecek.

2. yıllardır güvenlik harcaması adı altında 400 milyar dolar civarında bir para harcandı. Bu insanlarımızın yaşam kalitesini yükselteceği için önemli olacak.

3. Türklerin ve Kürtlerin birlikte yaşama ilişkisi çok daha güçlenecektir.

4. Ortadoğu’nun ve Avrasya’nın en önemli gücü haline geleceğiz. Dünyanın bölgede bulunan en önemli gücü haline geleceğiz. Bir takım provokasyonlar olabilir ama biz inanıyoruz ki, bizim ülkemizin ortalama sağduyusu ile bunları en kısa sürede atlatacağız.

Bu sürecin olumlu olması için, yeni demokratik sivil bir anayasa kaçınılmazdır. Bunu da mutlaka meclisin, revize edilmiş değil, tamamen yenilenen bireyin özgürlük ve haklarını genişleten bir anayasayı hazırlayıp milletin önüne getirmesi gerekir. Koalisyonun içinde çok farklı dünya görüşüne sahip kişi kuruluşlar var bu da zenginliğimizdir.

 

MUSTAFA PAÇAL: HAKİŞ Gen.Sek.yrd.. Son 30 yıldır bu yanan ateşin dokunmadığı  köy, kasaba, aile kalmadı. Bu acılar bizim Anadolu’da yaşayan yüzyıllardır sevgi, kardeşlik, barış kültürümüzle uyuşan bir durum değil. Biz bu coğrafyada, farklı kimliklerimize rağmen, insan hakları kapsamında kardeşçe yaşamayı başarmış durumdayız. Bugün çok önemli bir tarihsel momentte Türkiye çok önemli bir fırsatı yakalamış bulunmaktadır. Bu fırsatın kıymeti artık çok daha anlaşılır. Barış içinde farklılıklarımızı koruyarak birlikte yaşama umudumuz vardır. Bu ülkenin son 90 yıllık tarihi ile bu ülkenin yüzleşmesi kaçınılmaz bir süreç olacaktır. Çünkü Türkiye bu topraklarda kendi tarihi ve kendi insanı ile yüzleşerek, daha köklü bir toplumsal barış kuramazsa, hem kendi içerisindeki zenginlikleri heder eder, hem de toplumsal olarak dünyadaki gelişmelerin çok gerisinde kalır. Hem özgürlükçü demokrasi bakımından hem de tarihsel yüzleşme ile bu sürecin devamı… Hakiş başlangıçtan beri, demokratikleşme, özgürlük, kardeşlik ve barış sürecinde yer aldı. Bundan sonra da yeni anayasa ve barış süreci için yer alacaktır. ÇEK yalnızca çözümün, barışın koalisyonu değil, özgürlüklerin verilmesinde katkısı olabilecek bir koalisyondur. Bizde 26 Mayıs’ta sendikalarımızla birlikte halkımızın bu sevinçli gününde barış isteyen tüm dostlarımızla birlikte olacağız. Yolumuz açık olsun.

 

AYDIN İNCE: Beyaz Hareket. Büyük bir Türkiye’nin hayalinde olan bir geçliğiz. İnşallah güzel bir başlangıç olacak. Biz umuuluyuz, bir bahar var bu barış baharıdır. Birçok etnik gurubu ve dini kültürü bir arada yaşayan bir milletiz. Biz toplum olarak barışı daha çok seven bir topluluğuz. Pazar günü bütün gençlerle birlikte yürüyeceğiz, barış türküleri söyleyeceğiz.

 

KUBAN KURAL: Kafkasya Platformu.. Söylenmesi gereken her şey söylenmiş durumda. Bir kaç şey söylemeliyiz. Hepimiz barışta inisiyatif almalıyız.  Bu sürece herkesin elinden gelenin fazlasıyla katılması gerektiğini ifade ediyoruz.

 

22 Mayıs 2013 – Çözüme Evet Toplantısı – İstanbul Üniversitesi

22 Mayıs’ta İstanbul Üniversitesinde yapılan Çözüme Evet toplantısına Bekir Berat Özipek, Kerem Kabadayı ve Ümit İzmen konuşmacı olarak katıldı. Toplantıda neden çözüme evet dendiği tartışıldı.

 

23 Mayıs 2013 – Çözüm ve Barış için Balonlarımızı Uçuruyoruz! Eylemi – İstanbul

26 Mayıs yürüyüşünden önce Çözüme Evet koalisyonu Eminönü vapur iskelesinde bildiri dağıttı, denizin üzerine balonlar bıraktı ve basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Meltem Oral çözüm ve barış için herkesi sokağa eyleme çağırdı.

 

25 Mayıs 2013 – Küresel BAK: Çözüme evet yürüyüş çağrısı

“Kurucuları arasında yer aldığımız ÇÖZÜME EVET KOALİSYONU, 26 Mayıs Pazar saat 14’te Saraçhane’den Beyazıt Meydanı’na kitlesel bir barış yürüyüşü gerçekleştiriyor.

“Çözüme Evet – Barışa Evet” diyerek yapılacak renkli ve şenlikli yürüyüşte, ‘ama’sız, ‘fakat’sız barış isteyenler buluşacak. Küresel BAK olarak biz de barış bayraklarımızla aralarında olacağız. Barış için atılan her adımın biz de yanındayız!

Yüreği insan sevgisi, demokrasi ve özgürlük için atan herkesin barış umuduna coşku ile sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz.

TARİH: 26 MAYIS PAZAR

SAAT: 14.00

TOPLANMA YERİ: SARAÇHANE PARKI

 

Faruk Sevim

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu Yürütme Kurulu Üyesi”

 

25 Mayıs 2013 – BARIŞA EVET, ÇÖZÜME EVET YÜRÜYÜŞÜ’ne çağrı

26 Mayıs Pazar, Saat: 14.00

Yer: Saraçhane Parkı’ndan Beyazıt Meydanı’na

Çözüme Evet Koalisyonu bileşenleri ve destekleyenleri olarak Barış ve Çözüm sürecine destek vermek. Sokaklarda Barışın sesini hakim kılmak ve toplumda çoğunluğun desteğini sokaklarda da göstermek için BARIŞ YÜRÜYÜŞÜ düzenliyoruz.

İmzacılarımızın, sanatçılarımızın ve  akil insanlar heyetlerinin de katılımı ile yapılacak Barış Yürüyüşümüzde siz basın mensubu dostlarımızı da aramızda görmek isteriz.

 

Çözüme Evet Koalisyonu

 

26 Mayıs 2013 – Çözüme Evet Yürüyüşü

Çözüme Evet koalisyonu’nun kuruluş basın toplantısında ilan ettiği yürüyüş 26 Mayıs’ta Saraçhane’den Beyazıt’ta yapıldı. Yürüyüş sırasında e”Barışa evet” , “Çözüme evet” yazılı dövizler taşıyan kitle “Biji bratiya gelan”, “Öz öz özgürlük Kürt ulusuna özgürlük”, “Be zıman jiyan nabe”, “Yükselt yükselt, barışın sesini yükselt” sloganlarını attı.

Beyazıt Meydanı’nda Çözüme Evet Koalisyonu adına Yıldız Önen ve Gülden Dönmez açıklama yaptı. Kürt sorunun çözümü konusunda tarihi adımlar atıldığını belirten Yıldız Önen, “çözüm kapısının ilk defa net olarak aralandığını” söyledi. Çözüm süreci ile birlikte aylardır hiçbir çatışmanın ve can kaybının yaşanmadığını kaydeden Önen, “Ne mutlu ki bize bir tek insan bile ölmedi. Sadece bu bile bize çözüm sürecine gözümüz gibi bakmamız gerektiğini kanıtlıyor” dedi. Savaş isteyenlerin hep küçük bir azınlık olduğunu dile getiren Gülden Dönmez de”Artık yollarda şehirlerde, sokaklarda, camilerde, kiliselerde, işyerlerinde okullarda barışı örgütlemeye, barışı konuşmaya, başlıyoruz. Şimdi barış zamanı” dedi.

 

26 Mayıs 2013 – Çözüme Evet yürüyüşü basın metni

“Hepiniz hoş geldiniz arkadaşlar

Hepimiz hoş geldik,

Kampanyamızın başından beri destek olan siz basın mensupları da hoş geldiniz.

Yola çıkarken, “30 yıldır, her gün yürek çarpıntılarıyla uyanmamıza sebep olan…Nerede olursak olalım, hayatımıza damgasını vuran dev bir sorun çözülmek üzere” demiştik.

Bizi heyecanlandıran, bizi mutlu kılan işte bu çok basit siyasi olguydu.

Sdece yürek çarpıntılarıyla uyanmak da değildi meselenin özünü oluşturan.

Toplumun her yanını saran, karartan, demokratik tüm nefes alma kanallarını tıkayan büyük bir acıydı yaşadığımız.

İşte, şimdi, Kürt sorunu konusunda tarihi adımlar atılıyor.

İşte, şimdi, ilk kez çözüm kapısının net bir şekilde aralandığına tanık oluyoruz.

Kapı her geçen gün daha da daha da aralanıyor.

Aylardır çatışma yok!

Ne mutlu ki bize aylardır tek bir insan ölmedi, Kürt ve Türk gençler, çözüm süreci devreye girmemiş olsaydı aramızda olmayacak, bizden çekilip alınmış olacak gencecik insanlar ölmüş olacaktı.

Sadece bu neden bile, bizlere, çözüm sürecine gözümüz gibi bakmamız gerektiğini kanıtlıyor.

Savaşın nefret tohumları eken gürültüsü değil, diyalog, konuşma, tartışma, çatışmasızlığın barışçıl sesi, hepimizin silkelenmesine, biraz da olsa kendine gelmesine neden oldu.

Biliyoruz ki çözüm yönünde atılan her adım, ölümün bu topraklarda yarattığı kasvetli havanın bir kader olmadığını herkese, hepimize gösterecek.

Çözüm ve barış için ileriye dönük her hamle, yüzlerimizde daha çok gülümsemeye neden olacak.

Barışın sakinliği, barışın coşkusu, barışın yarattığı kardeşlik ama eşit koşullarda kardeşlik iklimi, demokrasinin, insanca yaşam hakkının herkesin hakkı olduğu duygumuzu güçlendirecek. Diyarbakır’da da güçlendirecek, İstanbul ve İzmir’de de güçlendirecek.

İşte tam da bu yüzden, çatışmaların sona ermesi ve diyalog sürecinin gelişmesi “politik açıdan kimin işine yarar” diye bir soru sormuyoruz.

Yaşam hakkının, en önemli, en kutsal hak olan bu hakkın sürekliliğini sağlamanın yanında, siyasi hesaplar ikinci planda kalmak zorunda.

Çatışmaların, nihai olarak sonlanması, öncelikle, gençlerin yaşamaya devam etmesi anlamına gelir.

Ölümlerin durması anlamına gelir!

Ölümlerin son bulması… Sorunun muhataplarının konuşmaya başlaması…

En önemlisi bu.

On binlerce insanın öldüğünü unutmayalım.

İşkenceleri, unutmayalım.

İnsanların elinden en temel haklarının nasıl alındığını unutmayalım.

Ama bir şeyi daha unutmayalım: Savaş isteyenler, savaşı kışkırtanlar, savaştan beslenenler hep küçük bir azınlık oldu. Tüm haksızlıkların ortasında hep beraber, her zaman, barışı savunmasını bildik, barış için uğraştık, çabaladık, tartıştık, eylemler yaptık, sesimizi çıkartmaktan hiçbir zaman vaz geçmedik.

Bu yüzden çözüm süreci bizim de sürecimzi, bu yüzden barış süreci bizim de sürecimiz.

Küçük bir azınlık da olsalar, bazen sesleri gür çıkabiliyor savaş yanlılarının. Güçleriyle ters orantılı bir ses kalınlığına ve derin ilişkilerinden, geleneksel karanlık yapılardan aldıkları desteğe güvenerek çözüme, barışa, halkları arasında kardeşliğe karşı çıkanlar var.

Bu yüzden yola çıktık. Çözüm için atılan adımları desteklemek ve çözüme engel olmak isteyenlere, “Hayır, bizler bu topraklarda yaşayan milyonlarca insan, çözümden yanayız” diyebilmek için de yola koyulduk.

Şimdi, çözümü savunan milyonların sesi olmak için hep beraber harekete geçiyoruz.

Ülkemizde birbirini tanıma şansı bulamamış milyonlara…”Dinle, Anlat, Duy, Konuş…” diyoruz.

Herkesin ve tüm kimliklerin ortak geleceğinin eşitlik içinde inşası açısından bu can alıcı meselenin çözümüne katkı sağlamanın insanlık borcu olduğuna inanıyoruz.

İlk adımımızı attık. Bu bir başlangıç. Şimdi, yollarda, şehirlerde, sokaklarda, camilerde, kiliselerde, cemevlerinde, okullarda, işyerlerinde, barışı örgütlemeye, barışı konuşmaya, barışı örgütlemeye başlıyoruz.

Şimdi barış zamanı!

Artık barış kazanacak!

Çözüme evet! Barışa evet!”

 

Gülden Sönmez & Yıldız Önen

Çözüme Evet Koalisyonu adına

 

28 Mayıs 2013 – Çözüme Evet Koalisyonu Toplantısı – Tekirdağ

28 Mayıs’ta Tekirdağ çözüme evet koalisyonu gönülleri bir basın toplantısı yaptılar. Basın toplantısında “Şimdi, tarih yeni bir aşamaya ulaşmaktadır: Çatışma ve çözümsüzlük yerini kalıcı bir barışa ve refah ortamına bırakmaktadır. Artık, tüm kimliklerin ortak geleceğinin eşitlik içinde inşası için, bu can alıcı meselenin çözümüne katkı sağlamanın insanlık borcu olduğuna inanıyoruz” dendi.

 

29.05.2013  – Tekirdağ Çözüme Evet Koalisyonu Basın açıklaması

“BARIŞTAN YANAYIZ”

Vesayetçi Devlet yapısından Demokratik Devlet yapısına geçis sürecinde, Türkiye’nin Yıllardır ülkemizde kanayan bir yarası olan Kürt sorununda da tarihi günlerden geçiyoruz.Ülkemizde sorunun çözülmesi için tarihi adımlar atılıyor. Sorunun başladığı günden bu yana ilk kez, çözüm kapısının bu kadar net bir şekilde aralandığına tanık oluyoruz.

Bizler artık ülkemizin insanlarının ölmesinden bıkmış kişiler olarak çözüm sürecini önemsiyoruz.

Çünkü biliyoruz ki çözüm yolunda atılan her adım,ölümün bu topraklarda yarattığı kasvetli havanın bir kader olmadığını herkese gösterecektir. Biz, çatışmaların sona ermesi ve diyalog sürecinin gelişmesi kimin işine yarar diye soru sormuyoruz. Bu çatışmasızlık ortamı; ölümlerin son bulması anlamına gelir,biz bunu önemsiyoruz. Bizler çözüm için atılan adımları desteklemek ve çözüme engel olmak isteyenlere, “Bizler bu topraklarda yaşayan insanlar olarak BARIŞTAN YANAYIZ diyebilmek için yola koyuluyoruz.

Çözümü savunan milyonların sesi olmak için hep beraber harekete geçiyoruz.

Trakya bölgesi, son otuz yıldır ülkemizde yaşanan çatışma sürecinin doğrudan sonuçlarını ekonomik ve manevi anlamda yaşamış bir coğrafyadır. Evlatlarını kaybetmiş olmanın yanı sıra, gelişmesini, refahını ve kalkınma hızını kaybederek de bedel ödemiş, kamu yatırımlarından payını da hakkıyla alamamıştır. Şimdi, tarih yeni bir aşamaya ulaşmaktadır: Çatışma ve çözümsüzlük yerini kalıcı bir barışa ve refah ortamına bırakmaktadır. Artık, tüm kimliklerin ortak geleceğinin eşitlik içinde inşası için, bu can alıcı meselenin çözümüne katkı sağlamanın insanlık borcu olduğuna inanıyoruz.

TEKİRDAĞ ÇÖZÜME EVET KOALİSYON GÖNÜLLÜLERİ

Yasin ALTINTAŞ

Egemen GÜNGÖR

Yaşar İŞKÂR

Hasan UYAR

Mehmet MERTHAN

Ferruh TOPUZ

Erol İNCE

Ali GÜMÜŞ

Adem BAKIR

Hasan Fehmi ÖZER

Selami GÜLER

Serkan ALTINTOP

Levent BAKIRCI

Süleyman ÇALIŞKAN

Zeynel ŞEN

Sinan KURBAN

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.