18 Ekim 2014 – Nilüfer Uğur Dalay’ın Sunumu

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

konferans (5)Orta Doğu kavramı ilk kez 2.Dünya Savaşı sırasında, İngilizlerce, Mısır’daki askeri birliğin ‘Orta Doğu Komutanlığı’ olarak adlandırılmasıyla, ulus-devlet yapılarının netleştiği 20. Yüzyılın başlarında kullanılmaya başlanmıştır. Tanım da Avrupa bakış açısını,  İngiliz merkezli bir dünya coğrafyasının bölgeye düşen jeopolitik kavramın adını oluşturuyor.  Aynı şekilde, “ Yakındoğu, Uzakdoğu, vs.” bölgeleri de bu zihniyetin ürünüdür.

Kavram karmaşası coğrafi sınırların çizilmesinde de yaşanıyor. En geniş anlamıyla Orta Doğu Fas’tan başlayarak Afganistan’a, Pakistan’a, Türkiye’ den Habeşistan’a kadar giden bir bölgeyi kapsıyor.   Daha dar anlamıyla Ortadoğu denilince (Kuzey Afrika, Arap Yarımadası, Afganistan, Türkiye)nüfusu 653 Milyon olan bir havza. Toplam dünya nüfusu 6.9 Milyar (BM 2010 verisi) olduğuna göre,  dünyanın % 9.4’lük bir bölümden söz ediyoruz demektir.

Ortadoğu dünyanın medeniyet beşiğidir. Ortadoğu büyük güçlerin her zaman ilgisini çekmiştir. Petrol yokken de Ortadoğu çok önemli bir yerdi. Ticaret var olduğu sürece Ortadoğu önemini hiç yitirmedi.

Etnik yapı açısından bölge nüfusunun büyük çoğunluğunu Araplar oluşturur. Onlardan sonra sırasıyla Türkler, İranlılar, Pakistanlılar, Kürtler, Yahudiler, Afganlar, Ermeniler, Asuriler, Beluciler ve Kıptiler gelir.

Dinsel açıdan Müslümanlar çoğunluğu oluşturur. Ardından Hıristiyanlar ve Museviler gelir. Müslümanların 2/3 ü Sünni, 1/3 ü Şii (Alevi)dir. Bunun dışında Hariciler, Nuseyriler, Dürziler de bulunur.  Hıristiyanların içinde, İstanbul, Antakya, Kudüs ve İskenderiye Patrikhanelerine bağlı Ortodokslar çoğunluğu oluşturur. 4.ve 5. Yüzyılda patrikhaneden ayrılan Gregoryen Ermeniler, Kıpti, Nasturi, Süryani ve Maruni kiliselerine bağlı olanlar, Melkit, Ermeni, Kıpti, Roma’ya bağlı Katolikler ile Keldanileri, Protestanları ve Yezidileri de bu tabloya eklenmelidir.

Ortadoğu’nun önemsiz kabul edilmeyecek bir bölge olarak algılanmasının nedeninin altında, doğuyla-batı, kuzeyle-güneyin kesiştiği coğrafi kavşak niteliğinde olmasıdır. Bu sebepledir ki, dünya’da güçlü ve söz sahibi olmak isteyen ülkelerin birincil hedefi durumunda olmuştur.

 

Dünyanın beyni Batı ise, Dünyanın kalbi de Ortadoğu’dur.

Ortadoğu’nun can damarını oluşturan bu kendine has yapının temelini üç unsur oluşturmaktadır. Din, Siyaset ve İdeoloji.

Ortadoğu’nun doğal dokusunda tek adam iktidarları -Türkiye ve İsrail hariç- ya askeri diktatörler ya da kral şeklinde başa gelmişlerdir

21. yüzyıldaki 11 Eylül senaryolarının başlangıç noktası 1979 İran Devrimi’dir. Büyük güçler bu bölgede milliyetçilik koridorunu, sosyalizm koridorunu, seküler koridorları kullanmıştır. Din koridoru hep bastırıldığı ve suçlu ilan edildiği için bölgede yeni bir dinamik ortaya çıktı. Isınmaya başlayan bu dinamikle İran’da ortaya çıkan ilk çatlak “İslam Devrimi” olarak yayılmaya başladı. 1989 sonrasından 11 Eylül’e gelen süreçte yeni bir hedef tanımlanmakta, 21. yüzyılda artık bu coğrafyada yeni bir düzen kurulmaktadır.

İslam nüfusunun yaklaşık 1.2 milyarlık (veya yaklaşık olarak Çin’in nüfusu kadar) kısmı bu yarım ay şeklindeki bölgede yaşamaktadır. Bu rakamın kabaca 820 milyonu Asya’da, 315 milyonu Afrika’da, nüfusunun yaklaşık 300 milyonu jeopolitik olarak önemli Doğu Akdeniz, İran Körfezi ve Orta Asya bölgesinde yaşamaktadır. Amerikan medyasının sık sık Müslümanları Yahudi düşmanı Arap olarak tanımlamasının aksine en büyük Müslüman nüfus yoğunluğu Güney ve Güneydoğu Asya’da (Endonezya, Malezya, Bangladeş, Pakistan ve Hindistan’da) bulunmaktadır. Farklı etnik kökenleri olan büyük Müslüman ülkeler arasında İranlı Persler, Türkler (Türk soyu Azerbaycan ve diğer birkaç Orta Asya halkı da dahil), Mısırlılar ve Nijeryalılar vardır.

En son sayıma göre BM’de, en az %86′lık bir Müslüman nüfusu olan 32 üyesi ve Müslüman oranı %66 ile %85 arasında değişen 9 ülkesi ile beraber toplam 41 Müslüman ülke vardır… Geniş bir coğrafyayı kapsayan İslam nüfusunun bulunduğu bütün bölgeler ekonomik ve sosyal alanda hemen her dönem ‘sorunlu bölgeler’ olarak ön plana çıkmaktadır. 1.2 milyar nüfus ile toplumsal ilişkilerde belirleyici bir rol oynayan İslam kökenli ülkeler, uluslararası ilişkilerin ana gündeminin ilk sıralarını oluşturmaktadırlar.

Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında bulunan Kuzey Afrika ve Orta-Yakın Doğu ülkelerinin yüzölçümü 11.969.706 km karelik bir alanı kapsamaktadır.  Dünyanın toplam yüzölçümü 510.065.284 km’dir. Bu yüzeyin %70,8’i (361.126.221 km²) sularla, %29,2’si (148.939.062 km²) karayla kaplıdır. Orta Doğu dünya yüzölçümünün % 8’idir. Yüzölçümü olarak ele aldığımızda, dünya sıralamasında Cezayir 11., Suudi Arabistan 13., Libya 16., İran 17. ve Mısır 26. sırada bulunmaktadır. İran hariç söz konusu olan ülkelerin topraklarının önemli bir alanı çöllerle kaplı olmasına rağmen, petrol ve doğalgaz yatakları bakımından zengin olması nedeniyle, ekonomik verimliliği oldukça yüksek olan bölgeler olarak ön plana çıkmaktadır. Ülkelerin toprak büyüklüğü ve nüfus yoğunluğu dikkate alındığında, km kareye düşen insan sayısı 130 kişidir.

Tahminen 6,3 milyar olan dünya nüfusu içerisinde Müslüman kökenlilerin sayısı yaklaşık 1,2 milyardır. Söz konusu edilen bölgede yaşayan nüfus ise yaklaşık olarak 403 milyondur. Tabloda yer verilmeyen Türkiye ve İsrail’in dahil olduğu bölge, dünya nüfusunun yaklaşık olarak % 6,3′ünü barındırmaktadır. Bu ülkelerdeki nüfusun yaş oranlaması dikkate alındığında, çok önemli bir kesiminin genç kuşaktan oluştuğu anlaşılır. 15 yaşından küçük olanların genel nüfus ortalaması içerisindeki oranı yaklaşık olarak % 33′tür. 30 yaş sınırına kadar alındığında bu oran % 55′i bulmaktadır. İran, Türkiye, Mısır, Cezayir, Fas gibi ülkelerde nüfus artışı dünya ortalamasının çok üzerindedir. Tarihsel, sosyal, kültürel, dinsel vb. faktörler dikkate alındığında bu artış oranının devam edeceği görülüyor.

Bir ülkenin GSMH oranı o ülkenin gelişmişliği bakımında önemli göstergelerden biri olarak verilir. Söz konusu olan bölgenin toplamı yaklaşık GSMH, 2.3 trilyon$. Dünya ülkelerinin GSMH toplamı 71.67 trilyon $ dur (2012). Dünyadaki GSMH’nin % 3,2′si söz konusu olan bölgede gerçekleşmektedir. Dünya çapında kişi başına düşen milli gelir ortalama olarak 10.171 $dır. Türkiye 10.755 (2013).  Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesini kapsayan ülkeler toplam olarak ele alındığında kişi başına düşen milli gelir yaklaşık olarak 3. 480 dolardır.

 

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.