5 Yıllık İşgale Son
Değerli basın emekçileri, değerli dostlar,
Irak işgalinin üzerinden beş yıl geçti. Dile kolay, tam beş yıl. George Bush ve emperyalistler beş yıl önce Irak’ı istila ettiler.
Bu istilanın Irak üzerinde yarattığı etki kelimenin tam anlamıyla korkunç. Irak halkı beş yıldır kanlı bir korku filmini bizzat yaşıyor. Irak halkı beş yıldır öldürülüyor.
Araştırmalar, Irak’ta işgalin neden olduğu sivil ölüm sayılarını veriyor. 1 milyondan fazla Iraklının öldürüldüğü söyleniyor. Ve G. W. Bush ile Dick Chenney hâlâ utanmadan konuşabiliyor, Irak’ın geleceğiyle ilgili söz söyleyebiliyorlar.
Değerli basın mensupları, ölen insan sayısını bir kez daha, üstüne basa basa söylemek istiyorum: 1 MİLYONDAN FAZLA İNSAN! Adana şehrimizin nüfusunun yok olduğunu, öldürüldüğünü düşünün!
Çoğu çocuk, 1 milyondan fazla insan, Çoğu kadın, çoğu yaşlı ve hepsi yoksul 1 milyon insan!
Bush’un amacı Usame Bin Ladin’i yakalamak değil miydi? ABD’nin neo-con’ları dünyaya amaçlarının terörü ortadan kaldırmak olduğunu söylememişler miydi?
Öldürülen yüz binlerce Iraklının Usame Bin Ladin’le ne ilgisi vardı? Terörle ne ilgisi vardı?
Artık tüm dünya biliyor ki ABD Irak’ta ne teröre karşı mücadele ediyor ne de demokrasi ve özgürlükler için.
ABD Irak’ta petrol için savaşıyor, şirket kârları için savaşıyor, enerji kaynaklarını denetlemek için savaşıyor, dünya hegemonyası için savaşıyor. Bu yüzden, 1 milyondan daha fazla insanı öldürürken, Irak petrollerini BP ve Shell gibi petrol devlerine 30 yıllığına kiralama yasasını çıkartıyor.
ABD beş yıldır Irak’ta insanlığın bildiği tüm insanlık ve savaş suçlarını işledi ve işlemeye devam ediyor. Emin olun şu anda, tam şu dakikada bir ABD askeri bir Iraklıya ya tecavüz ya da işkenceye ediyor. Şimdi şu anda, ABD ordusu Irak’ta çeşitli bölgeleri bombalıyor ve yoksul Irak halkından insanlar öldürülüyor.
Savaş suçlarını kanıtlayan utanmaz haberlerle karşılaşıyoruz. Amerikan ordusu yanlışlıkla öldürdüğü siviller ya da yanlışlıkla yıktığı binalar için 2005 yılından bu yana toplam 42 milyon dolar ödemiş.
Düşünebiliyor musunuz? Yanlışlıkla öldürdüğü insanlar için… tazminat ödüyor. Böyle bir hak mı var dünyada, yanlışlıkla insan öldürüp tazminat vererek mi sıyrılabiliyor insanlar cinayetten? Birisi Bush’u yanlışlıkla öldürdüğünde özür dileyip parası neyse verip kurtulabilecek mi? Cinayetin yanlışlığı mı olur?
Değerli basın mensupları, ABD ordusunun yanlışlıkla öldürdüğünü iddia ettiği 17 bin insan var. 17 bin kişiyi yanlışlıkla öldürmüşler. Bir kitle katliamını yanlışlıkla gerçekleştirmişler.
Ortada yanlışlık yok, ortada bir işgal var. Ortada yalanlarla gerçekleştirilen bir işgali devam ettirmek için işlenen insanlık ve savaş suçları var.
Bazı ABD askerlerinin beyanatları ortada bir yanlışlık olmadığını kanıtlıyor. Irak’ta savaşan ABD askeri Kelly Dougherty şunları söylüyor: “Komutanlarımız, ‘operasyona gittiğinizde sivillerin kesinlikle zarar görmemesini sağlayın. Birinci önceliğiniz bu olsun’ dedikten sonra, ayağını 3 kez yere vururdu. Bu ‘söylediklerimi beyninize kaydedin ama savaş alanında bunu uygulamayın. Sadece geri döndüğünüzde ifade verirken böyle anlatmanız gerektiğini bilin” anlamına geliyordu,” diyor.
Bush, Beyaz Saray’da ayağını üç kez yere vuruyor, ABD ordu komutanları askerlerine ayaklarını üç kez yere vurarak mesaj veriyor. ABD ordusu ise Irak’ta savaş suçu işliyor.
Bu yüzden beşinci yılında Irak’taki ABD işgalinin emir komuta zincirinin tepesindeki Bush ve diğer yöneticiler, savaş ve insanlık suçlusudur.
Sadece Irak halkının vicdanında değil, başta ABD kamuoyu olmak üzere tüm dünya halklarının gözünde mahkûm oldular.
ABD’nin 11 Eylül sonrası uygulamaya geçtiği “Medeniyetler Çatışması” politikası, tüm dünyada özgürlüklerin kısıtlanmasını, demokratik hakların güvenlik gerekçesiyle sınırlandırılmasını getirmedi sadece. Irak işgali, işgal etmeye, bombalamaya, yakıp yıkmaya hevesli tüm ülkeler ve politikacılar için tetikleyici işlev gördü.
İsrail, son iki haftadır Filistin’i bombalıyor yine. Bush’un “Yeni Bir Amerikan Yüzyılı” programı, İsrail’e her zamankinden daha pervasızca Lübnan ve Filistin halklarına saldırma cüreti kazandırıyor.
Ne yazık ki Türkiye’de de “Küçük Amerika” olmaya özenen politikacılar eksik olmuyor. Geçtiğimiz haftalarda yapılan kara harekâtı, desteğini ABD istihbaratından alan, ABD’nin Irak işgalinin bir parçası olmaya özen gösteren bir müdahaleydi.
Değerli basın mensupları,
ABD Irak’ı işgal ettiğinden beri, neo-con’ların iddia ettiği gibi dünya daha güvenli bir yer haline gelmedi. Küresel savaş karşıtı hareketin yıllardır söylediği gibi işgal politikaları dünyayı çok daha güvensiz bir yer yaptı.
ABD’nin Afganistan ve Irak işgalleri, İsrail’in Lübnan’ı ve Filistin’i bombalaması, Türkiye’nin Kuzey Irak’a harekât ya da operasyonlar yapması… bu politikalar güvensizliği gidermez. Tam tersine küresel güvensizliğin nedenidir.
Irak işgalinin beş yıllık maliyetinin milyarlarca dolar olduğunu biliyoruz. Bu kaynaklar dünyadaki açlığın, sağlık hizmetlerindeki, eğitim alanındaki eksikliklerin giderilmesine harcansaydı, eşitlik ve adalet için kullanılsaydı dünya çok daha güvenli bir yer olurdu.
Bizler, tüm dünyadaki, savaş karşıtları beş yıldır mücadele ediyoruz.
Beş yıldır “Savaşa hayır!” diyoruz.
Beş yıldır, “ABD Irak’tan defol!” diyoruz.
Önümüzdeki Cumartesi günü, 15 Mart’ta dünyanın tüm savaş karşıtlarıyla birlikte bir kez daha meydanlara çıkacağız! Kadıköy meydanlarında “Irak’ta işgale son!” diyeceğiz.
ABD’yi durdurmak zorundayız! İsrail ve Türkiye’nin sınırları geçip harekâtlar yapmasına karşı sesimizi yükseltmeliyiz!
Çünkü, işgale maruz kalan halkların bu dayanışmaya ihtiyacı var.
Çünkü, halklar arasında kardeşliğin korunması için bu sesin, “Barışın ve dayanışmanın sesi”nin çok daha güçlü bir biçimde haykırılmasına ihtiyaç var.
Biz biliyoruz ki son beş yılda Irak sadece acı çekmiyor, Irak halkı beş yıldır direniyor. ABD’nin Irak’ta zafer kazanmasına engel oluyor. ABD, Irak halkının direnişi sayesinde zor günler yaşıyor.
Sadece Irak halkı değil, Afgan halkı da beş yıldır direniyor.
Ve sadece işgale maruz kalan halklar değil, işgalci devletlerin hakları da beş yıldır işgal politikalarına karşı ses çıkartıyorlar. Savaş karşıtı hareket, her geçen gün küresel bir dayanışma ağı olarak birbirine moral, direnme gücü ve kardeşlik aşılıyor.
ABD’nin en başta Irak’ta yenilmesi bu küresel savaş karşıtı direnişin en önemli hedefi. 15 Mart’ta İMOK’un yaptığı miting çağrısını bu yüzden bütün gücümüzle destekliyoruz. Bu çağrıya ne kadar kalabalık bir yanıt verirsek, bir yandan ABD işgaline direnen halklara o kadar büyük bir destek vereceğiz. Bir yandan hükümetin ABD ile işbirliği yaparak gerçekleştirdiği harekâta karşı, ölüm değil çözüm isteyenlerin, “Barışa bir şans verin” diyenlerin sesini o kadar güçlü çıkartacağız.
İncirlik Üssü’nün Irak işgalinin en büyük lojistik üssü olmasını engellemek, “ABD Irak’tan defol” demek, “Ölüm değil çözüm istiyoruz”, “Barışa bir şans verin” diye haykırmak için, 15 Mart’ta Kadıköy Meydanı’ndayız!
Bütün kıtalardaki savaş karşıtları gibi! Yaşasın halkların kardeşliği.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu