Dön Evine Bush Kampanyası Basın Açıklamaları

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

23 Kasım 2006 – Basın Açıklaması –  İstanbul

NATO’ya ve SALDIRGAN POLİTİKALARA HAYIR
Riga’da yapılan NATO zirvesi NATO’ya yeni roller verme tartışmaları arasında geçiyor.
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu ülkelerin Afganistan’da bulunan NATO askeri gücüne katılımını artırması ve NATO askerlerinin dünyanın başka bölgelerinde de askeri işgal ve saldırganlık operasyonlarına katılması gündemi oluşturuyor.

ABD ve İngiltere, NATO’ya yeni işgaller için görev verilmesini ve bunun için Türkiye gibi ülkelerin çeşitli ülkelerde bulunan NATO güçlerine daha fazla asker göndermesini istiyor. ABD hükümeti NATO şemsiyesi altında kendine taşeron askeri güç arayışlarına NATO üyesi ülkelerden destek arıyor.

AKP hükümetini uyarıyoruz.Türkiye’nin NATO’nun saldırganlık güçlerine katılmasına son verin. Başta Afganistan olmak üzere NATO ordusunda görev yapan Türkiye’nin askeri birliklerini zaman geçirmeden geri getirin.

Türkiye’nin ABD ve İngiltere’nin emperyalist ve yayılmacı emellerinin jandarmalığı için gönderecek tek bir askeri bile yoktur. Anadolu’nun genç insanlarının kanının ABD hükümetinin saldırgan emelleri için akıtacak maceralardan uzak durun.

Türkiye Tüm NATO operasyonlarından çekilmelidir.
Afganistan’da, Lübnan’da ve başka yerlerde bulunan Türkiye askerleri geri çağrılmalıdır.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu adına Tayfun Mater

31 Aralık 2006- Basın Açıklaması – İstanbul,

Saddam Hüseyin’in idamı Bush’un planlı bir cinayetidir

Saddam Hüseyin’in idam edilmesi, apaçık planlı bir cinayettir. Bu cinayeti planlayan ve uygulayan ABD emperyalizmi ve Bush yönetimidir.

Bu idam, işgalcilerin ikiyüzlülüğünü göstermektedir. Çünkü idam kararını veren mahkeme, tümüyle hukuk dışı bir süreç izlemiş, Saddam Hüseyin’in savunması engellenmiş ve avukatları öldürülmüştür. Bu mahkeme, işgalcilerin mahkemesidir. Demokrasinin erdemlerinden ve Irak’a demokrasi götürmekten söz edenlerin ne kadar kolay yalan söylediklerinin kanıtıdır. Kararı önceden belli olan bir mahkeme Bush’un demokrasi anlayışının çarpıklığını kanıtlıyor.

Saddam Hüseyin’in idamı, emperyalist kibirin bir kanıtıdır. Bush’un sözcülüğünü yaptığı emperyalistler, tüm dünyaya, kudretlerini, kararlılıklarını ve pervasızlıklarını sergilediler. İşgalcilerin burnu büyüklüğünün hiçbir hak – hukuk tanımadığını, bir kez daha gördük.

Irak’ta, işgalden bu yana, üç buçuk yılda 650 bin kişi öldü. Saddam Hüseyin’in idamıyla ölü sayısı bir kişi daha arttı. Bush, savaş suçlarına bir yenisini daha ekledi. Saddam Hüseyin’in idamı, Felluce’de, Ebu Garip’te, Necef’te ve Irak’ın bütününde işgalin yarattığı vahşet zincirinin yeni bir halkası.

Büyük katil, küçük katili idam etti. ABD emperyalizmi, kendi yarattığı ve kimyasal silahların da kullanıldığı katliamlarına izin verdiği Saddam’ı, artık işine yaramadığını düşündüğü için öldürdü.

Saddam Hüseyin’in birçok savaş ve insanlık suçu işlediğinden kimsenin şüphesi yok. Ama bu savaş suçlarına karar verecek, bu suçları yargılayacak ve suçlunun cezasını kesecek en son kurum, Irak

İşgal mahkemesidir.

Dünyanın karşılaştığı en büyük savaş suçluları olan Bush ve ABD neo-conlarının emir komuta zincirinin basit bir dişlisi gibi hareket eden Irak işgal mahkemesinin aldığı idam kararı ve bu kararı

uygulayan işgal bürokrasisi, çok büyük bir hata yapmıştır. 2006 yılında aldığı yaraları sarmak ve kaybettiği imajını tazelemek için Saddam Hüseyin’in idamında ısrar eden Bush ve ekibi, onun ipini

çekerken, farkında olmadan kendi sonlarını da hazırladılar.

ABD Irak’ta hiçbir gelişmeyle baş edemiyor. Bush gibi en yetkili ağızlar, “Irak’ta savaşı kaybediyoruz” türünden açıklamalar yapmak zorunda kaldılar. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, Bush’un BM temsilcisi Bolton istifa etmek zorunda kaldı. Bush’un partisi 7 Kasım seçimlerinde mağlup oldu. ABD’de toplumun büyük çoğunluğu Bush’un savaş politikalarını eleştiriyor.

Şimdi, Saddam Hüseyin’in idamını, işgalin başarısı ve Irak’ın istikrarı olarak anlatmaya çalışmaları hiçbir şeyi değiştirmeyecek.Savaş suçlusu olarak yargılanma sırası, istese de istemese de Bush’a da gelecek.

Bizler, Bush’un sırasının gelmesini hızlandırmak için, savaş karşıtı yaygın kampanyaları çok daha kararlı bir biçimde örgütleyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki Saddam Hüseyin’in idamı, Bush’un 2007 yılında da cinayetlerine ve işgal politikalarına devam edeceğinin bir ilanıdır. Dünyanın gözünü, savaş karşıtlarını yıldırmayı, Irak’ta direnişi içe kapatmayı ve tümüyle bölmeyi hedefleyen kanlı sürece doğru bir adımdır. İran’a, Filistin’e, Hizbullah’a, Kuzey Kore’ye ve Bush’un terör listesine gireceklere yönelik açık bir tehdittir.

Bush’un bu hamlesini boşa çıkartmak ve Vietnam sendromu yaşayan ABD’nin Irak’ta yenilmesini sağlamak için, bugünden Küresel Eylem Günü 17 Mart’a kadar ve Bush’un, savaş suçlusu olarak yargılanacağı güne kadar mücadelemize bir an dahi ara vermeyeceğiz.

31 Aralık 2006

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu

Yürütme Kurulu

01 Şubat 2007 – Basın Açıklaması – Ankara

Necef Katliamı: ABD’nin Yeni Stratejisi
Irak’ta, işgalden bu yana, üç buçuk yılda 650 bin kişi öldü. Bush, savaş suçlarına bir yenisini daha ekledi. Bağdat’ta, Felluce’de, Ramadi’de, Tel Afer’de ve Irak’ın bütününde işgalin yarattığı vahşet zincirine bir yeni halka daha ekledi. Necef kentinde düzenlenen operasyonla 300 kişi öldürüldü.

Necef Vali Yardımcısı Abdül Hüseyin Attan, öldürülenlerin El Kaide örgütüyle bağlantılı olduğunu açıkladı. Tıpkı işgalden önce söylenen Irak’ta kitle imha silahları olduğu yalanı gibi, bu yalan da hemen su yüzüne çıktı. Gerçekte öldürülenler Aşure günü etkinliklerine katılmak için Kerbela’ ya gidiyordu.

ABD bu operasyonla, “yeni” strateji planını açıkladıktan hemen sonra bu planın ne olduğunu dünyaya göstermiş oldu. Asker sayısını arttırmayı hedefleyen “yeni” stratejinin amacı direnişi bölmek ve kırmaktır. ABD, Irak’ta direnişle baş edemiyor. Bush gibi en yetkili ağızlar, “Irak’ta savaşı kaybediyoruz” türünden açıklamalar yapmak zorunda kaldılar. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld ve Bush’un BM temsilcisi Bolton istifa etmek zorunda kaldı. Bush’un partisi 7 Kasım seçimlerinde mağlup oldu. ABD’de toplumun büyük çoğunluğu Bush’un savaş politikalarını eleştiriyor. ABD halkının %70’i yeni stratejiye karşı çıkıyor.

Bu “yeni” strateji de, öncekiler gibi işgalin kan ve ölüm düzeyini yükseltmeyi amaçlıyor. Bu strateji de öncekiler gibi başarısız olmaya mahkûm. Bu “yeni” strateji George Bush’un, herkesin bildiği bir gerçek olan Amerika’nın Irak savaşını kaybettiği gerçeğinin doğru olmadığını kanıtlamak için son çırpınışları. Ancak bu çırpınışların kan ve ölüm anlamına geldiğini biliyoruz.

Amerika 1968’de Vietnam’da kesin bir şekilde yenildi, fakat Amerikan ordusunun Vietnam’dan tamamen çekilmesi için altı kanlı yıl daha geçmesi ve iki milyon insanın daha ölmesi gerekti.

Necef’te “yeni” stratejinin ne olduğunu tüm dünya gördü. Dünya çapındaki savaş karşıtı hareket, Vietnam deneyiminin bir kez daha tekrarlanmasını önlemek için elinden gelen her şeyi yapıyor.

Vietnam sendromu yaşayan ABD’nin Irak’ta yenilmesini hızlandırmak için, işgali sona erdirene dek mücadelemize bir an dahi ara vermeyeceğiz. Bu yıl da, işgalin yıl dönümünde tüm dünyadaki savaş karşıtları ile beraber sokağa çıkacağız. Küresel Eylem Günü 17 Mart’ta Dünya çapındaki hareketle beraber bir kez daha milyonlarla beraber işgale karşı sesimizi
yükselteceğiz.

Ankara Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu

13 Şubat 2007 – Basın Açıklaması – İstanbul

Değerli basın emekçileri, değerli dostlar,

ABD Irak’ta yeni bir katliama hazırlanıyor. Döktüğü kanlar yetmezmiş, Irak’ta tam bir yıkım yaratması yeterli değilmiş gibi Bağdat’ın içinde yeni bir operasyona hazırlanıyor.

Basından öğrendiğimize göre bu “operasyon”a yaklaşık 20 bin işgalci asker katılacak. İşgal hükümetine bağlı Irak ordusu da bu saldırının bir parçası olacak.

Bush’un ordusu daha geçtiğimiz hafta Necef’te yüzlerce sivili öldürdü.

Bush Irak’ta yenildikçe saldırganlaşıyor. Saldırdıkça yeniliyor. Şimdi 17 bin askerle giriştiği operasyonda da istediği sonuca ulaşamayacak. Irak halkını, Irak direnişini teslim alamayacak. Yapacağı tek şey en iyi bildiği şey olacak: Kan dökmek!

Tıpkı Felluce’de olduğu gibi, tıpkı Samara’da olduğu gibi.

Ama ne Felluce ne de Samara katliamları Irak direnişini söndürmeye yetti. ABD’nin siciline savaş ve insanlık suçu olarak iki örnek daha eklenmiş oldu, o kadar.

Değerli basın emekçileri,

ABD’nin bu savaşı kazanma ihtimali yok! Bush, Irak’ta kitle imha silahlarını bulamadığı gün aslında savaşı da politik olarak kaybetti. O gün bugündür Irak’ta sadece katliam yapıyorlar ama ırak halkını teslim alamıyorlar. İşgalin kanlı her adımı, Bush’un mağlubiyetini hızlandırıyor.

Irak’tan gelen her bilgi ABD açısından Irak’ın nasıl bir bataklığa dönüştüğünü gösteriyor. Son haberler, Irak’ın yeniden inşaası için ayrılan fonları yönetmekle görevli 3 ABD’li subayla 2 sivil, ihaleleri belirli bir şirkete verme karşılığında rüşvet almakla suçlandı.

İşte Bush’un Irak başarıları!

Rüşvet!

Katliam!

Savaş suçları!

İnsanlık suçları!

Hastaneleri bombalamak!

İnsanlara işkence yapmak!

Irak’ın eğitim ve sağlık sistemini çökertmek!

Büyük harflerle bir kez daha söylemek istiyorum: Bush’un Irak’taki en büyük başarısı 650 bin Iraklıyı öldürmek!

650 bin Iraklı kardeşimizi öldürdüler. Dünyanın bir ucundan gelip Bağdat’ı işgal ederek, günlerce, aylarca bombalayarak, kimyasal silahlar kullanarak…

Bush’un bir başka başarısı da Irak’ta oluşan işgal rejiminin ürünü olarak oluşan derin istikrarsızlık. Irak’ta her gün intihar bombacıları, iç çatışma ve şiddet dolu bir hayat sürüyor. Bundan dört yıl önce Irak’a refah, demokrasi ve insan hakları ihraç edeceğini açıklayan ABD’nin işgalinin yarattığı manzaranın insanlıkla hiçbir ilgisi yok.

Değerli basın emekçileri, değerli dostlar,

ABD’nin yeni katliam hazırlığı tam da Birleşmiş Milletler’in Irak’ta insani kriz uyarısını yaptığı döneme denk düşüyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Irak’taki şiddet olayları yüzünden evlerini terk eden 4 milyon Iraklı mültecinin durumuyla ilgili ‘insani kriz’ uyarısında bulundu. Yaklaşık 2 milyon Iraklı iç göçe maruz kaldığı, 2 milyon Iraklının   ise başka ülkelere kaçtığı belirtiliyor.

Saddam Hüseyin’in diktatörlüğünü bahane eden ve demokrasi kuracağını ilan edenler, Irak’ta vahşi idam geleneğine Amerikan havası katarak sistematik idam uygulamasını yerleştirdiler. Önce Saddam Hüseyin idam edildi. 12 Şubat’ta ise 14 Iraklı daha idam edildi.

İşte Bush’un Irak’ı.

Ve Bush Irak’ta daha derin iç çatışma, daha fazla savaş anlamına gelen “Yeni stratejisi”ni uygulamaya çalışıyor. Uzun bir süredir ABD egemenleri, Irak’ta direnişi İran’ın desteklediğini açıklıyor. Şii lider Mukteda El Sadr en tehlikeli terörist olarak adlandırılıyor. Bağdat içinde başlayacak olan ABD operasyonu çok açık ki İran’a yönelik saldırganlığın da habercisi. Geçen yıl yaz aylarında İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırganlığı sırasında, İsrail başbakanı Olmert, “”Hizbullah’ la değil, aslında İran’la savaşıyoruz” demişti. Hizbullah’a yönelik İsrail saldırısı emperyalistlerin bölgede savaşı Irak sınırlarından yaygınla

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.