12 Şubat 2015 – Barışa Söz Ver Kampanyasının Birinci Forumu – İstanbul

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi ile Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’nun öncülüğünde 2014 Aralık ayında başlatılan “Barışa Söz Ver” kampanyası kapsamında 12 Şubat Perşembe günü “İnsanın Evi Anadil” Forumu Beyoğlu Cezayir Restoranı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

Programın açılış konuşmasını yapan MAZLUMDER Dış İlişkiler Koordinatörü Halil İbrahim Yenigün MAZLUMDER’in Kürt sorunu ve barış süreci konusundaki tavrını hatırlatarak, çözüm ve barış sürecinin çok önemli olduğunu ancak süreçte, siyasi aktörleri takip eden ve ‘gözümüz üzerinde’ mesajı verecek toplumsal, sivil aktörlerin de etkili olması gerektiğini belirtti. “Barışa Söz Ver” İnisiyatifinin bu sebeple kurulduğunu açıklayan Yenigün, “Barıştan bahsediyorsak insanların anadillerinde eğitim alabildikleri ve günlük hayatlarında sorunsuz şekilde dillerini kullanabildikleri bir atmosferin oluşması gerekir.” dedi.

Moderatörlüğünü KüreselBAK Sözcüsü Yıldız Önen’in yaptığı forumda ilk olarak İstanbul Kürt Enstitüsü Eş Başkanı Sami Tan, Kürtçe’nin tarihsel gelişim sürecinden bahsederek Kürtçe’nin Edebiyat dili olarak gelişiminde Kürt medreselerinin ve politik mücadelenin önemine değindi. Çözüm ve Barış sürecinin sadece Kürt halklarının değil diğer halkların anadil ve kültürel haklarının kazanımı açısından da oldukça önemli olduğunu vurgulayan Tan, sözlerini birlikte mücadele etmenin önemine vurgu yaparak bitirdi.

Kafkasya Forumu Aktivististi Furkan Dzapş ise Çerkesce’nin mevcut halinden ve Çerkeslerin tarihsel süreç içerisinde yaşadıklarından bahsetti. Soykırımın ardından bu topraklara gelen Çerkeslerin diaspora halkı olmaları, iskan politikası sonucunda dağınık olarak yerleştirilmeleri vb. sebepler ile diğer halklardan farklı değerlendirilmeleri gerektiğini belirten Dzapş, Cumhuriyet döneminin tektipçi politikalarından da casino diğer halklar gibi etkilenen Çerkesleri esas açmaza düşürenin ise köyden kente göç olduğunu belirtti. Şehirde Çerkes kültürünün birçok öğesi gibi Çerkescenin de yok olmakla karşı karşıya olduğundan bahseden Furkan Dzapş, Pazar dili olamamış ve kavga haline getirilememiş bir dilin kent hayatında varlık gösteremeyeceğini vurguladı. Çerkes kimliği ve Çerkescenin geleceğine dair fikirlerini de paylaşan Dzapş, belki de 50 yıl sonra Çerkes dillerinin büyük ölçüde yok olacağını ama politik bir Çerkes kimliğinin inşa edilebileceğini vurguladı. Son olarak Türkiye’nin genel demokratikleşme süreçlerine Çerkeslerin destek vermesi gerektiğinin altını da çizen Kafkasya Forumu Aktivisti sözlerini birlikte mücadele etmenin bütün halkları özgürleştireceğini söyleyerek bitirdi.

Forumun son konuşmacısı olan Laz Enstitüsü Başkanı İsmail Avcı Bucaklişi ise Lazcanın mevcut halini özetledikten sonra yıllardır Lazca ile ilgili birçok çalışma yaptığını ancak asıl meselenin şehirde bu dillerin yaşatılması ile ilgili yeni yol ve yöntemler üzerine çalışmak olduğunu belirtti. Bu konuda sadece dil çalışanların gönüllü çabalarının yeterli olmayacağını da vurgulayan Bucaklişi, “Antropologların, sosyologların ve profesyonel eğitimcilerin de bu konuda çaba harcaması gerekiyor.” dedi.

Program, katılımcıların sorularının cevaplandırılması ile son buldu.

“Barışa Söz Ver” İnisiyatifinin bir sonraki etkinliği 21 Şubat’ta gerçekleştirilecek. İstiklal Caddesi üzerinde Tünel’den Galatasaray Lisesi önüne kadar yapılacak yürüyüş, “Barış, Çözüm ve Kardeşik İçin, Barışa Söz Ver” çağrısıyla gerçekleştirilecek.

 

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.