İran Irak Olmayacak/2 Kampanyası Basında Çıkanlar

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

Cumhuriyet 24.09.2006
Savaşsız dünya için barış turu

Küresel BAK, Avrupa ve Dünya Sosyal Forumları’nda alınan ortak karar gereği 23-30 Eylül arasındaki savaş karşıtı hafta boyunca İstanbul’da düzenleyeceği etkinliklere başladı. Küresel BAK üyeleri, Taksim’deki fotoğraf gösterisi ve dinletinin ardından, ”Savaşsız, işgalsiz, silahsız, nükleersiz bir dünya için” İstinye’deki Amerikan Konsolosluğu’na kadar 20 kilometre boyunca bisikletle barışa pedal çevirdi. Eyleme, Gökkuşağı Vosvosları da destek verdi. (MEHLİKA AKGÜN)

Birgün
Savaş karşıtları haftası başladı
KÜRESEL Barış ve Adalet Koalisyonu (BAK), Küresel Savaş Karşıtı Hafta etkinlikleri çerçevesinde İstanbul’da Taksim Tünel Meydanı’nda bir basın açıklaması yaparak başta ABD olmak üzere tüm savaş yanlısı politika yürüten devletleri protesto etti.Semaver Kumpanyası adlı grubun müzik dinletisinin ardından Küresel BAK adına Zeynep Tanbay, bir basın açaklaması yaptı.
EYLEMLER DEVAM EDECEK
Tanbay, “Son bir haftadır medyada ABD’nin İran’a saldıracağı yönünde çok sayıda haber yer aldı. Daha İsrail’in ABD’den aldığı destekle Lübnan’ı bombalaması ve 1500 kişiyi öldürmesinin üzerinden bir ay geçmedi. Uluslararası raporlara göre Irak’ta son iki ayda ölenlerin sayısı 6 binden fazla. Irak’ta üç yılda 120 binden fazla insan öldü. Şimdi İran’a saldıracaklarını ilan ediyorlar ama küçük bir noktayı atlıyorlar; yeniliyorlar. Rezil oluyorlar. Politikaları iflas ediyor. Bunu biz sağladık. Ezilen halklar sağladı. Bundan sonra da eylemlerimize devam edeceğiz,” şeklinde konuşarak bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle savaş politikalarını protesto edeceklerini duyurdu. Açıklamanın ardından bisikletlerle İstinye’deki ABD Konsolosluğu’na doğru basm açıklaması yapmak üzere yola çıktı. Birgün

bianet..25 Eylül 2006
Kemal ÖZMEN
Savaş Karşıtları Bu Hafta Sokaklarda

Küresel Savaş Karşıtı Hafta’nın başladığı 23 Eylül’de Tünel Meydanı’nda stand açan Küresel-BAK üyeleri savaşa karşı ses çıkardılar. Koalisyon adına açıklama yapan Zeynep Tanbay, ABD’nin İran’a saldırı planlarını eleştirdi. Hafta 30 Eylül’e kadar sürecek.
BİA (İstanbul) – Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel-BAK), 2006 Avrupa Sosyal Forumu’nda ve Dünya Sosyal Forumu’nda küresel olarak düzenlenmesine karar verilen “Savaş Karşıtı Hafta” boyunca İstanbul’da çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Haftanın başlangıcı olan 23 Eylül’de Tünel Meydanı’nda buluşan Küresel-BAK üyeleri stand açıp basın açıklaması yaptılar.
Küresel-BAK adına açıklamayı okuyan Zeynep Tanbay, son bir haftadır, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) İran’a saldıracağı yönünde çok sayıda haber yer aldığına dikkat çekerek, “İnsanın içinden bu ne cüret, bu ne utanmazlık, bu ne yalancılık diyesi geçiyor. Hiçbir hesap vermeden, sanki Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmemişler gibi, sanki dünyanın en büyük terör eylemini Ortadoğu’da 2001’den beri gerçekleştirenler Bush ve ekibi değilmiş gibi, şimdi de İran’a saldıracaklarını söylüyorlar” dedi.
Tanbay: Bush destekleyen gidiyor, ABD de artık Bush’a inanmıyor
Bush’un savaş politikalarına ortaklık edenlerin teker teker gittiğini ifade eden Tanbay, “İspanya’da Aznar, İtalya’da Berlusconi devrildi. Britanya Başbakanı Blair, iztifa edeceğini açıkladı. Bush’un ABD’de kamuoyundan aldığı destek, yerlerde sürünüyor” diye konuştu.
Tanbay, bir hafta boyunca tüm dünyadaki savaş karşıtlarıyla birlikte sokaklarda olacaklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Tüm dünyada savaş, işgal, petrol ve dolar manyaklarının kulağına sağır edercesine hep birlikte bir hafta boyunca bağıracağız. ‘Bush canidir, teröristtir, emperyalisttir.’ Yaşasın halkların kardeşliği. İran, Irak olmayacak.”
Semaver Kumpanya adlı tiyatro gurubu da etkinlikler kapsamında yaptığı müzikli gösteriyle savaş karşı ses çıkardı.
Açıklamanın ardından Küresel-BAK üyeleri bisikletlerle İstinye’deki ABD Konsolosluğu’na doğru yola çıktılar.
30 Eylül’e kadar sürecek hafta boyunca, Beyoğlu, Kadıköy ve Üsküdar’da standlar açılacak, basın açıklamaları yapılacak, söyleşiler, konserler ve gösteriler düzenlenecek.
Savaş Karşıtı Hafta’nın İstanbul etkinlik programı şöyle.
25 Eylül Pazartesi
14:00 Tünel Meydanı stand açılışı
17:00-18:00 Yaşar Kurt stand söyleşisi ve konseri
26 Eylül Salı
14:00 Beşiktaş standı Beşiktaş Motor İskelesi Karşısı
16:00-18:00 Çamur grubundan Murat ve Çağatay stand söyleşisi ve konseri ile Müjdat Gezen Tiyatro okulu öğrencilerinden ritimli gösteri
27 Eylül Çarşamba
14:00 Kadıköy’de stand açılışı Haldun Taner Tiyatrosu önü (denize bakan tarafı)
17:00-18:00 Taner Öngür’le (Moğollar) stand söyleşisi ve konseri
28 Eylül Perşembe
14:00 Kadıköy’de stand
19:30 Kadıköy Gençlik Merkezi’nde savaş karşıtı film gösterimi ve söyleşi
Ece Temelkuran (gazeteci), Ragıp Duran (gazeteci), Kerem Kabadayı (Mor ve Ötesi)
29 Eylül Cuma
14:00 Tünel Meydanı stand
17:00-18:00 Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin ve Kerem Kabadayı’dan stand söyleşisi ve konser
30 Eylül Cumartesi
12:30 Savaş Karşıtları Basın Açıklaması
17:30 Türkiye Sosyal Forumu’nda “Savaş Karşıtı Hareket’in Geleceği” söyleşisi
Konuşmacı: Tarık Ali Açılış: Tayfun Mater Moderatör: Yıldız Önen
Darphane-i Amire Topkapı Sarayı 1. Avlusu- Aya İrini Yanı Giriş, Gülhane Parkı’ndan (KÖ)
NTV
Binlerce İngiliz ‘Savaşa Hayır’ dedi

İngiltere’nin Manchester kentinde düzenlenen “Savaşa Hayır” mitinginde  binlerce kişi, Irak ve Afganistan’daki savaşları protesto etti.  Protestocular, İngiltere Başbakanı Tony Blair’in derhal görevi bırakmasını istedi

MANCHESTER – İngiltere’nin Manchester kentinde binlerce kişi, Afganistan ve Irak’taki savaşları protesto yürüyüşü düzenledi. Başbakan Tony Blair’in son kez parti lideri olarak katıldığı İşçi Partisi kurultayı öncesinde
düzenlenen eylem Savaşa Hayır Koalisyonu tarafından organize edildi. Eyleme, “Savaşa Hayır Koalisyonu”na göre 30, polise göreyse 10 bin civarında savaş karşıtı katıldı. Göstericiler, Irak savaşına, nükleer silahlara karşı sloganların yanı sıra İngiltere Başbakanı Tony Blair maskeleri takıp “Blair gitmeli” sloganları attı. Eylemciler, “Savaşa Hayır”, “Şiddet döngüsünü kırın”, “Bush-Blair, kan kardeşler” yazılı pankartlar taşıdı.
Savaş karşıtı eylemin düzenlendiği Manchester’da Blair’in lideri olduğu İşçi Partisi’nin 5 gün sürecek kurultayı başlıyor.
Blair ve diğer parti yetkililerinin kalacağı otelden birkaç yüz metre ilerideyse liderlerin dikkatini çekebilmek için Irak’ta ölen İngiliz askerlerinin aileleri “Barış Kampı” kurdu.
http://www.ntvmsnbc.com/news/385840.asp

7 Ekim 2006 Birgün Tayfun Mater Röportajı
Barış Gücü değil, savaş gücü…
Hükümetin Lübnan’a asker gönderme tarihini belirlemesinin ardından Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu sözcülerinden Tayfun Mater, tezkerenin halka rağmen çıkarıldığını ifade ederek, “Bu, Türkiye’nin ateşin merkezine girmesi anlamına geliyor” dedi.
Tayfun Mater, “Barış Gücü’nün, Lübnan halkıyla savaş gücü olduğunu belirterek, “Gözümüz Hükümetin üzerinde olacak, askerlerin gönderileceği 12 Ekim Perşembe günü, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, birçok kentte düzenliyeceğimiz protesto gösterilerinde ‘lübnan’a gitme, kardeş kanı dökme’ diyen tüm savaş karşıtlarıyla birlikte olacağız’ dedi.
Küresel BAK adına Tayfun Mater’in konuyla ilgili yaptığı değerlendirme şöyle:
“Gözümüz üzerlerinde olacak”
– Hükümetin Lübnan’a asker gönderme konusunda kararlı olduğunu, zaten 5 Eylül tezkere sürecinden çok iyi biliyoruz. Halkın büyük çoğunluğu 5 Eylül tezkeresine, yani Türkiye’nin Lübnan’a asker göndermesine karşı olmasına rağmen, hükümet, tezkerede ısrar etti. Bu tezkere, halka rağmen çıkartıldı.
– Lübnan’a asker gönderilmesi, Türkiye’nin, gerginliğin ve ateşin tam merkezine girmesi anlamına geliyor. Önemli olan soru şudur: Türkiye neden Lübnan’a asker yolluyor?
Bu soruya iki ayrı yanıt veriliyor. Birisi, hükümetin verdiği yanıt. Bu yanıta göre, Lübnan’a Türk askerinin gidiş nedeni, insani yardım ve Lübnan halkının yaralarının sarılması. Bu yanıt doğru değil. Bu yanıt, halkın Lübnan’da ve Ortadoğu’da nelerin yaşandığını bilmediğini düşünen yöneticilerin bir kandırmacası. Lübnan haftalarca İsrail tarafından bombalandı ve yerle bir edildi. Yüzlerce sivil öldürüldü. Ölenlerin %30’u bebekler ve çocuklar. İsrail, Lübnan’da savaş suçu işledi. Yüz binlerce insan evini barkını terk etmek zorunda kaldı.
– İsrail’in Lübnan’a saldırmasının nedeni, kuşkusuz, iki İsrail askerinin kaçırılması değil, ABD’nin savaş politikalarının ihtiyaçlarıydı. Afganistan’da, Irak’ta süren savaş politikalarının doğrudan bir uzantısı olan İsrail saldırganlığı, Ortadoğu’da yaşanan gerginliğin en önemli nedenidir.
– Biz savaş karşıtlarının ise başka bir yanıtı, başka bir yaklaşımı var. Bizim açımızdan Barış Gücü, Lübnan’ı işgal eden küresel bir askeri güçtür. Barış Gücünün en önemli işlevi, Lübnan halkının direnişinin kırılması ve Hizbulah’ın silahsızlandırılması olacak. Bu çok net. Bu yüzden Barış gücü NATO’dur, ABD’dir. Bu yüzden Barış Gücü, Lübnan halkıyla savaş gücüdür. Barış Gücü, İsrail’in savaş suçlarına ve Bush’un cinayetlerine ortak olmak üzere harekete geçen bir savaş gücüdür.
– Bizim gözümüz hükümetin üzerinde olacak. Biz evlatlarımızın İsrail ve ABD’nin savaş ve işgal politikalarının bir parçası olarak Lübnan’a gitmesine karşı çıkıyoruz.
– İsteyenler askerler gidiyor diye tören ve uğurlama düzenleyebilir. Biz protesto edeceğiz. Biz Lübnan’a asker gönderilmesine karşıyız. Çünkü biz savaş ve işgale karşıyız. Halka rağmen hükümetin aldığı bu karar, savaşa hayır diyen herkesin protesto etmesi gereken çok tehlikeli bir adımdır.
– Bu amaçla, 12 Ekim’de, Lübnan’a asker gönderileceği gün, bizler de örgütlü olduğumuz her yerde protesto gösterileri gerçekleştireceğiz. “Lübnan’a gitme, kardeş kanı dökme” diyen tüm vatandaşları eylemlere bekliyoruz.
İstanbul’da basın açıklaması, Ankara’da yürüyüş
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, Lübnan’a gidecek askerlerin yola çıkacağı 12 Ekim Perşembe günü Saat 18,00’de İstanbul Taksim Gezi Parkında bir kitlesel basın açıklaması yapacak.
Aynı gün saat 12,30’da Ankara’da, KESK Şubeler Platformu, TMMOB İKK, DİSK Bölge Tensilciliği ve Ankara Tabip Odası’nın yaptığı çağrı ile toplanan savaş karşıtları Yüksel Caddesinden ABD Büyükelçiliğine yürüyecekler.

BİA Haber Merkezi
09/10/2006

Askerler Yola Çıkarken Küresel BAK Sokakta
Küresel BAK, 12 Ekim’de, Lübnan’a asker gönderileceği gün “Lübnan’a gitme, kardeş kanı dökme” sloganıyla eylemler düzenliyor. Aynı gün gazeteciler Mert ve Çubukçu ile Küresel BAK’tan Tahmaz “Ortadoğu’da ABD işgal politikaları”nı konuşuyorlar.
BİA (İstanbul) – Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel BAK), Lübnan’a gönderilen askerlerin yola çıkağı gün yani Perşembe günü (12 Ekim) İstanbul’da basın açıklaması, Ankara’da yürüyüş ve İzmir’de buluşmalarla halka rağmen tezkere çıkarılmasını protesto ediyor.
“‘Barış gücü’nün ardında işgal gücü var”
Küresel BAK “Lübnan’a gitme kardeş kanı dökme” sloganıyla düzenleyeceği eylemleri; barış gücünün altında işgal gücü olduğuna, Ortadoğu’daki Amerika Birleşik Devletleri (ABD) işgal politikalarına dikkat çekmek ve İsrail’in savaş suçlarına ortak olmamak adına yapıyor.
* Küresel BAK, askerlerin Lübnan’a gönderileceği gün olan 12 Ekim Perşembe günü saat 18:00’de İstanbul, Taksim Gezi Parkında bir kitlesel basın açıklaması yapacak.
* Aynı gün saat 12:30’da Ankara’da, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu, Türk Mimar Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Bölge Temsilciliği ve Ankara Tabip Odası’nın yaptığı çağrısıyla Yüksel Caddesinden ABD Büyükelçiliğine yürünecek.
* İzmir’de ise saat 17:30’da savaş karşıtları Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde buluşacak.
Söyleşi: ABD’nin işgal politikaları
Küresel BAK aynı gün Taksim’de, Karakedi Kültür Merkezi’nde saat 19:00’da başlayacak “İran Irak Olmasın” başlıklı bir söyleşi düzenliyor.
Söyleşinin konukları ise gazeteci Nuray Mert, gazeteci Mete Çubukçu ve Küresel BAK’tan Hakan Tahmaz iken konuşmacılar ABD’nin Ortadoğu’daki işgal politikalarını tartışıyor.

Birgün- 13 Ekim 2006
12/10/2006
Protestolarla yola çıktı

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel BAK), dün Taksim Gezi Park’ında basın açıklaması yaparak, Lübnan’a asker gönderilmesini protesto etti. Basın açıklamasını okuyan Küresel BAK sözcüsü Mehmet Ali Alabora, halkın Lübnan’a asker gönderilmesine karşı olmasına rağmen hükümetin tezkereyi çıkartıldığını söyleyerek, Türk askerinin Lübnan’a halkın yararına ve yardım amaçlı gideceğinin doğru olmadığını, bu durumun ülke yöneticilerinin bir kandırmacası olduğunu belirtte-rek, Türkiye’nin ateşin tam merkezine sokulduğunu ifade etti.
İsteyenlerin asker gidiyor diye tören ve uğurlama düzenleyebileceğim söyleyen Alabora, “Biz bu durumu protesto edeceğiz. Biz Lübnan’a asker gönderilmesine karşıyız. Çünkü biz savaş ve işgale karşıyız. Halka rağmen hükümetin aldığı bu karar, savaşa hayır diyen herkesin protesto etmesi gereken çok tehlikeli bir adımdır. Bizim gözümüz Lübnan’daki askerlerin üzerinde olacak. Bir kez daha ‘Lübnan’a gitme, işgalin ortağı olma'” dedi.
ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ’NE SİYAH ÇELENK
Ankara’da Yüksel Caddesi’nde buluşan sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler, Lübnan’a asker gönderen Hükümeti protesto etti. Ankara Tabip Odası, DİSK Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB, Küresel BAK, 78’liler Derneği, ÖDP, SDP ve EMEP üyeleri, asker gönderilesini protesto etmek için ABD Konsolosluğu’na siyah çelenk bıraktı. İzmir’de de Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde buluşan savaş karşıtları protesto gösterilerinde bulundu.
Ayrıca Karakedi Kültür Merkezi’nde “İran Irak Olmasın!” başlıklı bir konuşma gerçekleştirildi.
Gazeteci Mete Çubukçu, Nuray Mert ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Küresel BAK’tan Hakan Tahmaz’da Ortadoğu’da ABD işgal politikalarını değerlendirdi.
‘GİTME KARDEŞ KANI DÖKME’
KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Özgür Bozdoğan da, İsrail’in destekçisi olan ABD’nin, dünya egemenliği için Ortadoğu’daki planlarını uygulamaya koyduğunu söyledi. Bozdoğan açıklamasına şöyle devam etti: “Savaşların, ölümlerin günlük hayatın bir parçası haline gelmesine, görsel ve yazılı basında yer alan görüntülere alışılmasına ve sessizce kabul edilmesine izin vermeyeceğiz.
Haksız savaş ve saldırıların her nedenle olursa olsun bir parçası, yedek ve destek gücü olunması, barış ve özgürlük taleplerini değil, savaş tacirlerini ve egemenliklerini kan ve göz yaşı üzerine kuranları güçlendirecektir. Bizler bu haksız savaşın bir parçası olmak istemiyoruz” Ufuk Koşar – Belgin Toraman – Necla Dulkadiroğlu
» Türk Birliği için tören düzenlendi
LUBNAN’daki BM Barış Gücü (UNIFIL) harekâtına katılacak Türk birlik ve unsurları, 4. Kolordu Komutanlığı General Eşref Akıncı Kışlası’nda düzenlenen törenle uğurlandı. Lübnan’da görev alacak istihkam İnşaat Birliği, Mersin Limanı’ndan 19 Ekim Perşembe günü Lübnan’a hareket edecek. İstihkam İnşaat Bölüğünde 24’ü sivil olmak üzere 261 personel yer alıyor. Türk birliği beraberinde 11’i askeri olmayan 46 araç götürecek. Araçlar arasında 5 iş makinesi da bulunacak.

Osman Akınhay Aykut Kılıç
“Umut Ekseni”ne doğru…
http://www.cumhuriyet.com/cudergi/m/d02.html

ABD Irak’tan çekilirse ne olacak? Filistinliler ve İsraillilerin yönetime ortak olması imkânsız mı? Peki, başka bir dünya mümkün mü? Yazar Tarık Ali için son iki sorunun yanıtı “evet”, ilk soruya yanıtı ise bir öngörü; Irak ya bağımsızlığını kazanacak ya da ABD’nin daimi üssü olacak… Anti-emperyalist bir dünya için Chavez’in politikalarını yol gösterici bulan Ali, sürekli ABD’ye saldırmak yerine toplumsal bir alternatif yaratmayı öneriyor..
Ortadoğu’yu pek çok siyasetçiden daha iyi tanıyan bir yazar Tarık Ali. Geçen hafta 1. Türkiye Sosyal Forumu nedeniyle “Başka bir dünya mümkün”ün altını bir kez daha çizmek için İstanbul’daydı. Irak, İran, ABD ve elbette Türkiye’ye ilişkin düşüncelerini ve öngörülerini dillendirdi. Castro, Chavez ve Morales’i işgalci ve emperyalist güçlerin karşısında “Şer eksenine karşı bir umut ekseni” olarak konumlandıran Ali, sorularımızı yanıtladı.
-Ortadoğu’nun bugünkü halini değerlendirerek başlasak…
Şu an Ortadoğu’daki durum ABD açısından son derece vahim bir halde, nedeni Irak’ın kaotik bir karmaşanın içinde olması. ABD, Irak’taki durumu normale döndüremiyor.
-İşgaldeki tutumları nedeniyle Iraklı Kürt liderleri eleştirdiniz, ABD ile işbirliği yapmakla, çözümü Irak’taki diğer halklarla birlikte aramamakla suçladınız… Bu çerçevede, sizce Irak’taki işgal ve iç savaş nasıl bir seyir izleyecek?
Kanımca ABD Kuzey Irak’taki Kürt bölgesine çekilmek ve Kürt aşiret liderlerinin yardımıyla bir manda devleti kurmak suretiyle Irak’ı boşaltacak. Buna mecbur kalacak gibi gözüküyor. Bu noktada sorulması gereken Kürt bölgesinin Irak’ın bir parçası olarak kalıp kalmayacağı. Şu an itibarıyla bu ucu açık bir soru, fakat eğer ABD Irak’ı bölmek isterse bunu sadece Kürtler aracılığıyla gerçekleştirebilir. Bu da Kuzey Irak’ın tıpkı Ürdün gibi bir ABD/İsrail mandası olması anlamına gelecek. Kürt halkının liderleri bundan mutluluk duyacaklar, çünkü Kuzey Irak ABD’nin daimi bir üssü haline gelecek.
-Ortadoğu’nun süper gücü olarak tanımlanan İran’ın bu durumda rolü ne olacak?
Irak’ın işgali İran’ın bölgedeki en önemli aktör haline gelmesini sağladı, bu önem giderek daha da artacak. Hiç şüphesiz ABD Irak’tan çekildiği zaman hükümet İran ile bir anlaşma yapacak. Böylesi bir oluşum çok güçlü bir blok haline gelecek ve bu durum Mısır ve Suudi Arabistan gibi bölgedeki Amerikancı devletler açısından büyük problemler yaratacak.
-İsrail’in son Lübnan saldırısından sonra gerçekleşen ateşkesin çok kırılgan ve geçici olduğu ortada. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Lübnan’da şahit olduğumuz 6. Arap-İsrail savaşı. Sonuç olarak İsrail geri çekilmek zorunda kaldı ve böylesi bir sonuca ne politik, ne psikolojik ne de askeri olarak hazırdı. Ayrıca bunun Hizbullah tarafından gerçekleştirilmiş olması İsrail saflarında ciddi bir krize yol açtı. Şu an itibarıyla bu kriz İsrail üzerinde FKÖ lideri Mahmut Abbas ile görüşmesi yönünde baskı yaratmış durumda. Fakat Mahmut Abbas son derece zayıf bir figür. Hamas’ın bugün yapması gereken Filistin yönetimini lağv etmek. Çünkü mevcut yapı bir Filistin yönetimi değil, ve tamamen İsrail ordusuna bağımlı, İsrail ordusunun izni olmadan hareket edemiyor. Filistin yönetimini lağv etmek Filistinlilerin bu coğrafyada yaşayan vatandaşlar olduğunu ve tek bir devlet altında yaşamayı denemek istediklerini ibraz etmek anlamına gelir.
-David Barsamian’la yaptığınız söyleşilerden oluşan kitabınızda bir anti-emperyalist birlik kurulması gerektiğini belirtiyor, her imparatorluğun içeriden yıkılacağını söylüyorsunuz. Spekülatif bir soru olacak, ama buna göre İsrail’i içeriden yıkmak mümkün mü?
Önümüzdeki 25-30 yıl için İsrail’deki durumun bu şekilde devam edemeyeceği ortada. İsrail, Filistin meselesi için yeni bir siyaset üretmek zorunda. Sadece spekülasyonla yetinebiliriz, ama umarım Filistinliler politik olarak İsrail’e müdahale etmeye karar verirler ve gündemi belirleyecek yeni bir lider seçerler. İsrailliler ile birlikte bir yönetimin oluşturulması imkânsız değil.
-ABD’nin Irak savaşında istediğini elde edemeyeceğini yazdınız. Daha sonraki yazılarınızda da Irak halkının bu işgali kabullenmeyeceğini defalarca belirttiniz. Bu direnişin içinden sol ya da dini temelli olmayan ilerici bir ulusal yönelimin ortaya çıkma olasılığı nedir?
Şu an itibarıyla bu direnişin içinden solcu ya da ilerici bir yönelimin ortaya çıkması mümkün değil. Irak Komünist Partisi başından beri ABD işgalini destekliyor ve işgal güçleri ile işbirliği içinde. Bunun büyük bir problem olduğunu düşünüyorum. Fakat umarım bir anlamda ulusalcı olarak nitelendirilebilecek bir tercih ortaya çıkar: Irak’ta birçok Şii-Sünni evliliği mevcut; kastettiğim, toplumun bir kısmının dini anlamda karşı karşıya gelmek istemediği. Bu noktada birçok şey İran’ın ne istediğine bağlı, Kürtler olsun ya da olmasın, eğer İran Irak’ın bütünlüğünü talep ederse bir çözüm geliştirilebilir. Fakat İran “ne alabileceksek onu alalım” kararını verirse Irak bölünür. Bunun sonucunda kötü bir durum ortaya çıkar. Irak’ta olduğu gibi Filistin ve Lübnan’da da direniş sürüyor ve bu direnişlerin ortak özelliği ABD varlığını ortadan kaldırmak, fakat bunu gerçekleştirdikten sonra ne yapacaklarına ilişkin bir fikre sahip değiller. Latin Amerika’daki direnişler ABD’ye karşı toplumsal ve siyasi alternatifler sunuyor ki bu çok önemli bir farklılık.
Şu an itibarıyla dünya halkları üç farklı merkez etrafında saflaşmış gibi gözüküyor. Biri Bush/Blair, ikincisi Ahmedinejad, diğeri ise Chavez. Son kitabınızda “Şer eksenine karşı bir umut ekseni”ni tanımlıyorsunuz. Bu “umut ekseni”nin dünyaya yayılma ihtimallerine ilişkin görüşleriniz nelerdir?
Son kitabımda tanımladığım umut ekseni Fidel Castro, Evo Morales ve Hugo Chavez’den oluşuyor. Ahmedinejad’ı bu eksenin içine dahil etmem. Garip bir adam. Kanımca İran’daki toplumsal reformları ileriye götüremiyor ve bloke olmuş durumda.
-Sizce bugün dünyada bir anti-emperyalist birlik kurulması mümkün mü, bunun koşulları neler?
Şimdiden Latin Amerika’da böylesi bir koalisyonun oluşmaya başladığını söylemek mümkün. Fakat sürekli olarak varlığını sürdürecek bir anti-emperyalist koalisyonun görevi her gün sadece ABD’ye saldırmak değil, toplumsal bir alternatif yaratmak. Arap dünyasında henüz vücut bulmayan, ABD karşıtı dini muhalefetin yaratamadığı da bu. Chavez “Bizim petrolümüz var ve kendi insanlarımızın yaşamlarını dönüştürürken ABD’nin yoksul halkına da yardım etmek istiyoruz” diyor. ABD’de petrol ihtiyacını gideremeyen yoksul insanlara Venezüella Petrol Şirketi yardım ediyor. Bu anlamda Chavez çok önemli ve ABD liderleri onun yaptıkları karşısında çılgına dönüyor. Fakat Arap dünyasının liderleri ABD halkına ulaşmıyor, onlara yönelik stratejiler izlemiyor. Aralarındaki en zeki lider Nasrallah, fakat o da sadece kendi insanlarıyla konuşuyor.

Aksiyon
İran’a girmek ABD’nin sonu olur
Ayşe Adlı
İran’ın Irak’taki işgali bitirebileceğini düşünen Tarık Ali, Kürtlerin hata ettiğini, kimliklerine takılıp kaldıkları için ötesini göremediklerini söylüyor.
http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=25529
‘Haydi, şikâyet etmeyi bırakıp rahatsız olduğumuz şeyleri değiştirelim. Hatta insanlığa iyilik yapıp tam bir kaosa dönen dünya düzeninden başlayayım işe. Savaşa, açlığa, eşitsizliğe son verecek bir sistem kuralım.’ dese birileri, tepkiniz ne olurdu? ‘Güldürme beni Allah aşkına’ mı derdiniz yoksa ‘nereden başlıyoruz mu?’ Bu soruya verilecek cevaba göre tarif edilebilecek iki insan tipinden söz etmek mümkün. Biz; hayalperestlerle gerçekçiler diyelim, siz mücad

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.