Birleşik Almanya’nın kurulması için Fransa-Alman Konfederasyonu arasında bir savaş olması gerektiğinden emindim.”
Prusya Şansölyesi Otto von Bismark 1870’de başlayan savaşı sonradan bu sözlerle gerekçelendirmişti.
Prusya 1864’te Avusturya ile birlikte Danimarka’ya saldırdı, Danimarka’nın zamanında işgal ettiği toprakları geri alıp Avusturya ile paylaştı. Bu savaş Avusturya – Macaristan İmparatorluğu’nun son zaferi oldu. Prusya’da Başbakan Bismark, Genelkurmay Başkanı General Helmuth von Moltke idi. Moltke’nin askeri dehası bu savaşta ortaya çıktı.
İki yıl sonra Prusya Avusturya’ya saldırdı, küçük Alman devletleri üzerindeki Avusturya etkisini kırdı. Böylece, Avusturya baskısından kurtulan İtalyanlar da İtalyan Birliği’ni kurdular.
Önce Fransa
Fransa’da III. Napolyon Bonapart bu ortamda savaşın ayak seslerini duydu ve ön alarak Almanya’ya savaş açmaya karar verdi.
O dönemde hızla yaygınlaşmakta olan demiryollarının büyük katkısıyla Prusya ordusu kısa sürede sonuca ulaştı, Fransa Sedan’da 2 Eylül 1870’te teslim oldu.
İmparator III. Napolyon esir düştü, imparatoriçe Eugenie bir süre naip olarak iktidara sahip olmaya çalıştıysa da 3. Cumhuriyet’in kuruluşuna engel olamadı.
Prusya ve küçük Alman devletlerinden oluşan Kuzey Alman Konfederasyonu’nun Fransa’yı savaş alanında yenip işgal etmesi, 19. Yüzyılın çok önemli bir dönüm noktasıdır.
1871 yılı da Avrupa’daki yeni düzenin doğuşu ve ulus devletlerin öne çıkmasıyla anılır.
Aynalar Galerisi
Paris kuşatması
1871 ve 1919’da imzalanan iki çok önemli barış anlaşması Versay Sarayı’nda imzalandı.
Prusya ordusunun Paris’i kuşatması Fransa için artık barış antlaşması imzalamaktan başka çare bırakmamıştı. 28 Ocak 1871’de Paris düştü.
26 Şubat 1871’te Paris yakınlarındaki Versay Sarayı Aynalar Galerisi’nde resmi adıyla “Alman İmparatorluğu ile Fransa Arasındaki Barışın Ön Şartları” metni imzalandı.
İmzaları Almanya adına Şansölye Bismark, Fransa adına da Başbakan Louis Adolphe Thiers attı.
Ağır şartlar
Böylece, Bismark Alman milliyetçiliğini ülkesindeki Avusturya ve Fransız etkisini kırmak için kullanırken, liberallerden de faydalanarak monarşik ve militarist Prusya krallığının liderliğinde Almanya’yı birleştirmeyi başardı.
Aslında Almanya, Bismark’tan önce demiryollarıyla birleşmişti ve ekonomik olarak hızla gelişmekteydi.
Şartlar Fransa için çok ağırdı. 5 milyar Frank gibi muazzam bir savaş tazminatı ödenecek, Alsas-Lorain bölgesi Almanya’ya terk edilecek, Fransızlar sadece Paris’te 40 bin kişilik askeri güç bulundurabilecek, ordunun geri kalanı terhis edilecekti. Alman güçleri Paris dışına çıkacak ama şehrin kuşatması sürecekti.
1. Wilhelm Paris’te
26 Şubat’ta yapılan bir çeşit ateşkesti. Esas anlaşma Mayıs 1871’de imzalandı.
Prusya kralı 1. Wilhelm de 1 Mart’ta Paris’e Alman imparatoru olarak girdi ama Paris halkının tepkisiyle iki gün içinde şehri terk etmek zorunda kaldı.
3 Mart’tan itibaren de Paris sokağa taştı.
Komün
Versay Hükümeti’ne bağlı askerlerle Komünarların Pere Lachaise’de son savaşı
1871’in Versay Andlaşmasından sonraki ikinci olayı 18 Mart-28 Mayıs arasındaki büyük işçi devrimi Paris Komünü günleridir. Paris proletaryasının kadın erkek 70 günlük birleşik mücadelesi geleceğin sosyalist devrimlerinin habercisidir.
Versay’dan yönetilen burjuva hükümeti Komün’le başa çıkamayınca Almanya’dan destek istedi. Bismark’ın emriyle Alman ordusu Paris kuşatmasını sürdürdü, esir Fransız askerleri serbest bırakılarak Komün’e karşı savaşa sevk edildi.
Marx ve Hugo
Komün 30 bin silahlı savaşçısıyla Versay Hükümeti’nin 130 binlik silahlı gücüne karşı koydu, sonuna kadar dövüştü. Burjuvazi şehri ele geçirdiğinde inanılmaz bir vahşet uyguladı.
Karl Marx Komün sonrası Mayıs’ta “Fransa’da iç Savaş” kitabını yazdı, ve Komün’ü “o özünde bir işçi sınıfı hükümetiydi” diye tanımladı.
Komün günlerinde sanatçılar ağırlıkla direnişten yana tavır koydular. Örneğin Victor Hugo Fransa teslim olunca 1870’te sürgünden geri döndü, Komün’den yana tavır aldı, yenilgi sonrasında Komünarların affedilmesi için büyük çaba gösterdi, bazılarının da hayatını kurtardı.
20. yüzyıl devrimleri Paris komününü örnek aldı.
Lenin
V.İ. Lenin 1924’te öldüğünde vasiyetine uygun olarak Komün’ün kızıl bayrağına sarıldı.
Bugün Komün’ün son direniş noktası olan Pere Lachaise mezarlığının dip duvarına gittiğinizde daima taze çiçekler görürsünüz. Orada kurşuna dizilen komünarların unutulmadığını anlatır bu görüntü.
Almanya Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren ön anlaşmayı 11 Kasım 1918’de Paris’ten 75 km. Uzaktaki Compiegue ormanında imzaladı, teslim oldu.
Versay’da ikinci imza
Esas antlaşma yine Versay Sarayı Aynalar Galerisi’nde 28 Haziran 1919’da İtilaf ve ittifak devletleri arasında imzalandı. Bu kez roller tersine döndü; Fransa birinci Versay’da teslim olduğu Almanya’dan Alsas Lorein’i geri aldı.
Belçika, Danimarka, Polonya, Çekoslovakya da Almanya’nın kontrolüne aldığı topraklarını geri kazandılar. Bazı Alman bölgeleri serbest hale getirildi. Toplamda Almanya topraklarının yüze 13’ünü, nüfusunun yüzde 10’unu kaybetti.
Versay Sarayı Paris’in 25 km gündeydoğusunda, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesindeki mekanlar arasında ziyaretçi sayısında 10. sırada. 1661’de Av Köşkü olarak inşa edilmeyen başlanıyor, zamanla 6 hektar alanda 2300 odasıyla Avrupa’nın en büyük sarayı haline geliyor. Fransa Kralı 14. Louis döneminde yapım biten saray, Fransa’nın en ihtişamlı devrini yansıtır. Rokoko tarzında dekore edilen Aynalar Galerisi’nin 17 penceresi sarayın ihtişamıyla ün salmış bahçesine bakıyor. Pencerelerin tam karşısında pencerelerle aynı formda aynalar bulunuyor. Sağa da baksanız sola da baksanız bahçeyi görebiliyorsunuz özetle. Bu salon sadece dekorasyonu ve lüksü ile değil, tarihte pek çok önemli olaya tanıklık etmesi açısından da değerli. Örneğin Birinci Dünya Savaşı’nda Almanları yenen Fransa ile Versay Anlaşması bu salonda imzalandı. Öyle ki daha önce 1871’de, aynı salonda, Fransızları yenen Almanlarla imzalanan anlaşmanın intikamını alırcasına… |
İkinci Versay İkinci Dünya Savaşı’nın habercisiydi. Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı sonunda toprak kaybı yanında muazzam bir tazminat ve hemen hemen ordusuz bir ülke haline düşürülmesi Hitler’in ortaya çıkışının esas nedeniydi. (TM/APA)
* Görseller Stephen Badsey’in “The Franco-Prussian War (1870-1871)” kitabından.
(Bianet)