16 Mart 2011 – Edebiyat Atölyesi VIII – İstanbul

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

16 Mart Çarşamba akşamı II.Dönem Edebiyatta Savaş ve Barış Atölyesinin sekizinci ve son kitabı olan Necip Mahfuz’un Aynalar isimli kitabını bize Özlem Güveli ve Ülkü Pehlivanoğlu tartışmaya açtı. Önce, son günlerin değişimlere gebe, isyanlar içerisindeki ülkesi Mısır’ın kısa bir tarihini dinledik. Bu sunum bize hem bugünkü Mısır’ı hem de İmparatorluktan Cumhuriyet’e geçme sancıları çeken, modernite iddialı Türkiye’nin geçtiği süreçleri anlamamız açısından çok yararlı oldu.

Mısır;

1517-1882 Yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu,

1882- 15 Mart 1922 arası İngiliz egemenliği,

19 Nisan 1922- Temmuz 1952 arası Mısır Krallığı,

26 Temmuz 1952’den günümüze Cumhuriyet ile yönetilmiştir.

1919 yılında kurulan Valf Partisi, 1917 Rus Devrimi sonrasında kurulan sosyalist ve komünist parti ve oluşumlar, 1927’de Kral Faruk tarafından kurdurulan Müslüman Kardeşler, İsrail Devletinin kurulmasından sonra 1952 de kurulan Hür Subaylar Komitesi ile ordu, Mısır siyasi tarihinin önemli yapı taşları olarak ortaya çıkmaktadır.

1952 de Hür Subayların bir darbe ile Kral Faruk’u devirip yerine Nasır’ı geçiriyorlar. Nasır 1970 yılına kadar ülkeyi, tüm muhalefeti bastırarak yöneten bir dönemi başlatıyor.

1967 Arap İsrail Savaşı ve yenilgi ile sonuçlanması Mısır siyasi tarihi açısından önemli. 1970 Yılında Nasır’ın ölümünden sonra Başkanlığa yardımcısı Enver Sedat Başkan oluyor. Enver Sedat kendisi de subay olmasına karşın ordunun gücünü sınırlayıp polisin gücünü arttıran, İslami grupların desteğini alan, Nasır’ın aksine S.S.C.B. ile değil A.B.D. ile ittifaklar kuran birisi olarak tarih sahnesinde yerini alıyor. 1973 Arap İsrail Savaşında Mısır ve Arapların yenilmiş olmasına karşın Enver Sedat, ABD desteği ile güçlü konumunu koruyor.

Necip Mahfuz Aynalar isimli kitabını işte bu yıllarda, 1972 de yazıp yayınlatıyor. Necip Mahfuz, yoksul bir aileden geliyor olmasına karşın, Kahire Üniversitesi’nde felsefe okuyor ve uzun yıllar Kültür Bakanlığında çalışıyor, El Ahram Gazetesinde yazılar yazıyor. 1972 de emekli olup kendini tümüyle yazım işine veriyor.

Mahfuz politik ve siyasi görüşlerini açıklamaktan sakınmayan bir yazar. Aynalar ve diğer kitapları adeta bir Mısır siyasi, sosyolojik, kültürel tarihi gibi. Köktendincilerin ölüm listesinde uzun süre kalan, Salman Rüştü’nün ölüm fetvasına karşı çıkan bir yazar.  Ancak aynı zamanda Enver Sedat yanlısı olarak Mısır- İsrail barış anlaşması yanlısı olarak Arap ülkelerinde eleştirilmiş ve kitapları yasaklanmış bir yazar. 1988 Yılında, 77 yaşında Nobel Ödülünü alırken “Nobel’i benimle birlikte Arap Dünyası birlikte kazandı” diyerek kendini affettirmiş. Necip Mahfuz Arap edebiyatının ilk romancısı, tartışmasız en önemli sözcüsü olarak kabul görmüş. Londra Sokakları için Charles Dickens ne ise Mısır, Kahire sokakları için de Necip Mahfuz odur denmektedir.

Biz, Aynalar ve Necip Mahfuz’u, Atölye’nin genel felsefesi ile, barış ve savaş söylemi ile değerlendirdiğimizde, her ne kadar toplumsal konumu ile barışsever bir kişi olsa da, yazarı seçkinci ve ayrımcı olarak değerlendirdik. Köylüyü ve köylülüğü aşağılayan, kadınlara son derece feodal bakış açısı ile yaklaşan, homoseksüelliği kınayan, çingeneleri hor gören betimlemelerine sıkça rastladık.

Aynalar bir toplumsal portreler geçidi türünde, yazarın yaşamından geçen 55 kişiyi anlatıyor. Ancak bizler, kitapta bir magazin gazetecisi, dedikoducu ve röntgenci bir yazarın da izlerini bulduk.

Her ne kadar insanlığın değerlere olan gereksiniminden dem vursa da, “Bugünün etik sorunu, her türlü alçaklık ve pislikle dolu bir toplumda, toplumsal yararın ve bireysel mutluluğun sürdürülmesidir” diyerek aslında biraz eyyamcı, yönetimlerin suyuna giden bir çizgiyi bize anlatıyor. “Bu dünya hali! Ahiret başka bir şey” diyerek aslında İslami yaşam ve öte dünya ikilemine de orta yolcu bir yerden bakıyor.

Diğer yandan “Düşmanlık da dostluk da kalıcı değil. Tarihin yasaları savaştan da barıştan da güçlüdür”, “Hangi parti olduğu önemli değil. Önemli olan egemen güce sadakat”, “Para erkekliktir, para Allahtır” diyor/dedirtiyor.

Her şeye karşın Atölye, Aynalar kitabını ve yazar Necip Mahfuz’u tanımanın mutluluğunu dile getirdi.

Necip Mahfuz’un deyişiyle “zaman tüm çelişkileriyle gümbür gümbür akıp geçti” ve bir Edebiyatta Savaş ve Barış Atölyesi daha bitti. Bir diğerinde buluşmak üzere, barışla kalın!

AtölyeBAK

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.